Aşırı ifa güçlüğü ile mücbir sebep kavramı ve sonuçları farklı hukuk sistemlerinde değişik şekillerde düzenlenmiştir. Bu sebeple uluslararası ticarette ortaya çıkabilecek kavram kargaşasını engellemek için her iki kavrama ilişkin halleri düzenlemeye tabi kılmak makul görülmüştür. Ancak bu hallerin milli hukuk nezdinde belirlenmesi benzer problemleri sonlandırmayacağından, uluslararası ticaretin gereklerine uygun olarak hazırlanan hukuk düzenlemelerine ihtiyaç duyulmuştur. Sözleşme hukukunun uyumlaştırılması son yıllarda önem kazanarak, özel hukuk ve ticaret hukukundaki uyumlaştırma çabalarına paralel olarak gelişme göstermiş olup, bu hususta uluslararası bazı önemli düzenlemeler bulunmaktadır. Uluslararası ticarette var olan hukuki risk faktörlerini en aza indirgemenin yolu, uluslararası alanda kabul gören ve uluslararası ticaret ile farklı hukuk sistemlerini dikkate alarak hazırlanan kuralların taraflarca sözleşmeye uygulanması olup, bu kurallar birçok hukuki uyuşmazlıkta uygulama alanı bulmaktadır. Milletlerarası uzun dönemli doğal gaz sözleşmelerinin de süresi dikkate alındığında, tarafların sözleşmeyi yaparken birden fazla problem ve risk ile karşı karşıya kaldıkları ve bunun sonucunda sözleşmelerin değişen şartlara uyarlanabilmesi için gereken şartların oluşup oluşmadığı önem teşkil etmektedir. Uzun dönemli ve sürekli edimli sözleşmeler koşulların değişmesi riski altında olup, bu riskleri öngörerek tedbir almak isteyen sözleşme tarafları, farklı devlet vatandaşlıklarından ve farklı hukuk sistemlerinden oldukları için, değişen koşullar hususunda da farklı anlayışlara sahiptirler. Bunu dikkate alan taraflar sözleşmeye koyacakları hükümlerle bu tedbirleri alabilecekleri gibi, bu alanda mevcut bazı kodlara atıfta bulunarak da bunları sözleşme hükmü haline getirebilirler. ICC düzenlemeleri ile UNIDROIT prensipleri bu bağlamda uluslararası hukuk alanında önemli kaynaklar olarak karşımıza çıkmaktadır.
The concepts of hardship and force majeure and their consequences, have been regulated differently under different legal systems. Therefore it was considered reasonable to regulate the circumstances relating to the two concepts in order to prevent a confusion of terms that may arise in international commerce. However, since identifying these circumstances under domestic law would not put an end to similar problems, legal arrangements that were compatible with the requirements of international commerce, were required. The harmonization of the law of contracts has gained importance in the recent years, developing in parallel to the efforts of harmonization in private law and commerce law, there are certain important arrangements. The path to minimize the risk factors at international commerce leads through parties’ execution of international rules that have been prepared taking into consideration to international commerce and different legal systems, and these rules are finding a field of application in many legal disputes. Considering the duration of international long term natural gas contracts, parties are faced multiple problems and risks while executing contracts and as a consequence, it is important whether the necessary conditions have occurred to allow the adaptation of the contracts to the changing circumstances. The contracting parties who want to take measures by foreseeing risks of changing conditions at long term contracts and contracts of continuous performance, have different understandings of changing conditions, since they are having different nationalities and different legal systems. The parties considering this can take these measures with the provisions they will include in the contract, or they can make them a contractual provision by referring to some existing codes in this field. ICC arrangements and UNIDROIT principles appear as important resources in the field of international law in this context.
Hardship force majeure international trade international long term natural gas contracts adaptation
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | C. 7 S. 13 Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 7 Issue: 13 |