Arbitral awards can be examined from many different aspects including whether the decisions were made within the jurisdiction of the arbitrators or not may be the subject of objection in annulment and enforcement cases. The reasons for annulment and refusal of enforcement in the form of excess of authority or lack of authority are regulated in national and international legislation. In order to prevent these consequences, the subject matter jurisdiction of the arbitrators should be present in the said decisions of arbitral tribunals. The fact that arbitrators can only decide on disputed matters which are brought to arbitration by the will of the parties constitutes one aspect of the subject matter jurisdiction. If a legal relationship or contract is not within the scope of the parties’ will to arbitrate, it will not be possible for the arbitrators to decide on these matters. Arbitrability is also necessary element for the existence of a valid arbitral award. According to the International Arbitration Law of Türkiye, arbitration proceedings cannot be carried out and an arbitral decision cannot be made in disputes which are not arbitrable. Other aspect of the subject matter jurisdiction is that both the interim decisions and the final decisions of the arbitrators are required to fall within the jurisdiction of arbitrators which are granted to them. The arbitrators’ ability to decide on various matters, including the submission of petitions and evidence and the procedures for their evaluation, arbitration costs, interest or interim measures, depends on their jurisdiction in these matters.
International Arbitration Arbitral Decision Subject Matter Jurisdiction Dispute Subject Arbitrability Party Consent
Milletlerarası tahkimde hakem kararlarının, hakemlerin yetkileri dahilinde verilmiş olup olmadığı iptal ve tenfiz davalarında itiraz konusu olabilir. Yetki aşımı veya yetkinin bulunmadığı şeklinde- ki iptal ve tenfizi ret sebepleri ulusal ve uluslararası mevzuatta düzenlenmiştir. Bu sebeplerin varlığının mahkemeler tarafından kabul edilmesi halinde, hakem kararlarının iptal edilmesi veya tenfiz edilmemesi gibi önemli sonuçlar ortaya çıkabilir. Hakemlerin kararlarının bu sonuçlarla karşılaşmaması için dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, hakemlerin konu bakımından yetkisinin söz konusu kararlarda mevcut olması gerekliliğidir. Hakemlerin, yalnızca tarafların iradeleriyle tahkime getirilen uyuşmazlık konuları hakkında karar alabilmesi, konu bakımından yetkinin bir yönünü oluşturmaktadır. Buna göre, bir hukuki ilişki veya sözleşme tarafların tahkim iradesinin kapsamında değilse hakemlerin bu konularda karar alması mümkün olmayacaktır. Tarafların iradesinde tahkime getirilmesi konusunda anlaşma bulunsa dahi devletlerin kanuni düzenlemeleri gereği tahkimde görülmesi mümkün kabul edilmeyen uyuşmazlık türleri bakımından ise tahkime elverişlilik sorunu gündeme gelecektir. Bu kapsamda, tahkime elverişlilik de geçerli bir hakem kararının varlığı için gereklidir. Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda yer aldığı üzere, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara ilişkin uyuşmazlıklar ile iki tarafın iradelerine tâbi olmayan uyuşmazlıklarda tahkim yargılaması gerçekleştirilemeyecek ve hakem kararı alına- mayacaktır. Konu bakımından yetkinin diğer yönü ise, hakemlerin hem ara kararlarının hem nihai kararlarının kendilerine verilen yetki dahilindeki konular hakkında olmasıdır. Dilekçe ve delillerin sunulması ile bunların değerlendirilme usulleri, tahkim masrafları, faiz veya geçici hukuki koru- ma tedbirleri dahil çeşitli hususlarla ilgili olarak hakemlerin karar alabilmesi, bu konularda yetkilendirilmiş olmalarına bağlıdır. Yargıtay uygulamasında ve mukayeseli hukuktaki mahkeme kararlarında da hakemlerin yalnızca yetkilendirildikleri konularda karar alabileceği belirtilmiştir.
Milletlerarası Tahkim Hakem Kararı Konu Bakımından Yetki Uyuşmazlık Konusu Tahkime Elverişlilik Taraf İradesi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | V. 8 I. 1 Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: 1 |