This research was made to analyze the role of emotions in Kieslowski's Cinema, based on the Three Colors Trilogy. Kieslowski said that “the common values of humanity are not religion, language, race or flag; the common values are pain, sorrow, joy, love," and he shapes his cinema on this philosophy. He doesn’t focus on grand narratives, politics, and social structures in his films; he is a name that gives place to small and subjective worlds of the individuals. He is interested in the efforts of individuals to exist. “What I really care about is the individual existence of human,” says Kieslowski. Sociology of emotions is also important in understanding the dynamics of human behavior and interaction processes in social organization. Emotions are not internal and subjective reactions free from social structure. Affective forms are learned in the process of socialization, and they function to carry cultural patterns to the future. Therefore, emotions cannot be handled independently of social values, morality and the ways of thinking. However, this finding does not mean that the social effects on emotions operate in a deterministic manner, ignoring the subjective will. Emotions are important on the way from the individual to the social and life is built on emotions. Kieslowski is a director who impressively reflected this awareness to his cinema. Within the scope of this study, which was designed with descriptive research method; the relationship between the search for meaning and the sociology of emotions in Kieslowski's cinema has been revealed and Three Color Trilogy, was analyzed with the Auteur Criticism Technique. As the result of the research, it has been seen that the cinema’s of Kieslowski carries all the elements about emotions, cinematographic style and narrative structure, which enables the director to be defined as an auteur.
Araştırma, Polonyalı yönetmen Kieslowski’nin Üç Renk Üçlemesi üzerinden sinemasında duyguların rolünü analiz etmek amacıyla yapılmıştır. Kieslowski, “insanlığın ortak değerleri zannedildiği gibi din, dil, ırk, bayrak değil; acı, keder, sevinç, aşk gibi kavramlardır” demekte ve sinemasını bu temel felsefe üzerine biçimlendirmektedir. Filmlerinde büyük anlatılara, politikaya ve toplumsal yapılara değil; bireylerin küçük ve öznel dünyalarına yer veren bir isimdir ve bireylerin varoluş çabası ile ilgilenmektedir. “Benim asıl umursadığım şey, insanın bireysel varlığı” demektedir. Duygular sosyolojisi ise insan davranışlarının dinamiklerini ve toplumsal organizasyondaki etkileşim süreçlerini anlamada önemlidir. Duygular, toplumsal yapıdan ari, içsel ve öznel tepkiler değildir. Duygulanım biçimleri, toplumsallaşma sürecinde öğrenilmekte ve kültürel kalıpları da geleceğe taşıyan bir işlev görmektedir. Duygular toplumsal değerlerden, ahlaktan ve düşünüş biçimlerinden bağımsız ele alınamamaktadır. Ancak bu tespit, duygular üzerindeki sosyal etkilerin determinist bir yapıyla öznel iradeyi yok sayar biçimde iş gördüğü anlamına da gelmemektedir. Duygular, bireyselden toplumsala giden yolda önemlidir ve yaşam, duygular üzerine inşa edilir. Kieslowski, bu farkındalığı sinemasına etkileyici biçimde yansıtmış bir yönetmendir. Betimsel literatür taraması ile Kieslowski sinemasında anlam arayışının duygular sosyolojisi ile ilişkisi ortaya konulmuş ve Üç Renk Üçlemesi, Auteur eleştiri tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma neticesinde Kieslowski’nin auteur olarak tanımlanmasını sağlayan sinematografik üslubunun ve anlatı yapısının duygulara dair tüm öğeleri taşıdığı görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology of Culture, Sociology (Other), Movie Review |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |