“Tasarruf” kavramı, sözlük anlamı olarak verilen yetkiyi kullanarak iş yapma, bir şeye sahip olma, kullanma, idare etme, serbest davranma, çekip çevirme gibi manalara gelmektedir. Tasavvufî bir ıstılah olarak “Tasarruf” kavramı ise olağanüstü işler yapma, varlığa hükmetme, eşya ve canlılara tesir etme gibi anlamlar ifade etmektedir. Tasarruf meselesi, tasavvuf muhitlerinde uzun tartışmalara sebep olmuş bir konudur. Modern zamanlarda da bu tartışma hararetini yitirmemiş, aksine meselenin lehtar ve aleyhtarları arasında şirk ve dalal ithamlarına varacak derecede devam etmiştir. Bu çalışmada, giriş mahiyetinde tasarruf kavramının genel anlam çerçevesi çizilmiş, ardından konu hakkında tasavvuf literatüründe dile getirilmiş görüşler genel hatlarıyla serdedilmiştir. Daha sonra çalışmanın esas konusunu teşkil eden İbn Arabî‟nin tasarruf kavramı hakkında görüşlerinin incelenmesine geçilmiştir. Mevzu, İbn Arabî‟nin Fusûsu’l-Hikem adlı eserinin “Lût Fassı” bölümünden hareketle ele alınmış, konunun detayları için ihtiyaç husulünde başka bölümlere de müracaat edilmiştir. Peygamberler ve velilerin tasarrufu, tasarrufun imkânı, tasarruf etmeme veya edememenin nedenleri, velilin tasarruf etme imkânına sahip olmasıyla marifeti arasındaki ilişki vb. konular, çalışmada izah edilmeye çalışılmıştır. İbn Arabî, konunun detaylarını izah etmeye Hûd suresinin 80. ayetini incelemekle başlamış, bu ayetin dilsel tefsirini yaptıktan sonra Hz. Lût‟un rükn-i şedîd‟e ilticasını ele almıştır. Daha sonra bir peygamber olmasına rağmen neden tasarrufta bulunarak halkının helakini istemediği sorusuna cevap aramıştır. Bu bağlamda Hz. Peygamber s.a.v. ‟in Hz. Lût‟un mezkûr ilticasına dair yorumunu dile getirmiş, konuyu tasarrufun imkânı ve istimali çerçevesinde tartışmıştır. İbn Arabî, velinin tasarrufa sahip olmadıkça kemale ermiş olamayacağını, kemale ermiş bir velinin de tasarrufu kullanmayacağını, eğer tasarruf yetkisini kullanmışsa bunun ilahi irade neticesinde ihtiyarsız olarak vücut bulduğunu aksi halde tasarruf yetkisini iradi olarak kullanan velinin bu istimalinin, marifetinin noksanlığına bir delil olduğunu izah etmiştir
The lexical meaning of the concept of the spiritual disposal tasarruf is doing business with using the authority which is given, possession of something, using, administration, free behavior, and management. The concept of tasarruf as a Sufi term means doing extraordinary works, dominion over existence, influence on ware and living beings. The issue of tasarruf is a subject which caused long debates in mystical circles. This debate has not concluded in modern times. On the contrary, it has continued among the beneficiaries and opponents in the degree of the accusations on polytheism and perversion. In this study, the general meaning of the concept of tasarruf has been described in the introduction. Then, the opinions that are expressed on the subject in the literature of Islamic mysticism have been propounded in general terms. In the following stage, Ibn Arabi's views on the concept of tasarruf which constitutes the main subject of this study have been examined. The issue has been addressed from the basis of the chapter of Lût of Ibn Arabi‟s work which is Fusûs al-Hikam. It has been benefited from the other parts for the details of the subject in the case of necessity. The subjects of the saving of the prophets and the saints, the possibility of saving, the reasons of saving or not saving, the relationship between the ownership of Saint‟s saving possibilities and information have been tried to explain in this study. Ibn Arabi has begun to examine the details of the subject while examining the 80th verse of Hûd. After he has made the linguistic commentary of this verse he has dealt with Lût‟s asylum to Rukn-i Shadîd. Later, although he was a prophet, he has sought an answer to the question of why he did not want his people to perish. In this context, he has expressed an interpretation of the Prophet pbuh about the asylum of Lût and has discussed the issue within the framework of the possibility of saving and using. Ibn Arabi has explained that the Saint cannot reach perfection unless he has the power to save, the Saint who has reached perfection will not use savings, if he has used the authority of saving it will come into existence without freewill in the consequence of the divine willpower, otherwise this usage of the Saint who has used the authority of saving voluntarily is an evidence of lack of knowledge
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 2 |