Dünya’nın zor günler geçirdiği, fikirlerin ve ideolojilerin katı bir biçimde tartışıldığı, devletlerin birbirleri ile savaştığı bir zaman diliminde dönemin Türkçü aydını Nihal Atsız’ın Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na yazmış olduğu iki açık mektup 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın başlamasına sebep olmuştur. Bu dava aslında köklü bir varoluşun yeni ideolojiler karşısında yok olmamaya çalıştığı bir mücadeleyi yansıtmaktadır. Kutuplara ayrılan dünyada varlığını korumaya çalışan ideolojilerin birbirlerine üstün gelmek için bir diğerini yok etmeye çalıştığı bir süreç içerisinde Türkçülük ideolojisinin kendi varlığını savunmaya çalıştığı bir mücadele olarak tarihe geçen ve bu amaç doğrultusunda acılar çekilen bir var olma çabasının son ürünü olan 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası bu çalışmanın ana kurgusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, tarihe 3 Mayıs 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası şeklinde yansıyan, Türkçülük ile Komünizm ideolojilerinin çarpıştığı, dönemin Türkçü ve milliyetçi aydınların, askerlerin, hekimlerin ve öğrencilerin yargılanmaları, işkencelere maruz bırakılmaları ve nihayetinde aklanmaları sürecini içeren olaylar zincirinin Türk devlet yönetimindeki algılanış biçiminin incelenmesi amaçlanmaktadır
Two open letters, written by the Turkist intellectual Nihal Atsız to Prime Minister Şükrü Saraçoğlu, were the beginning of the 1944 Turkism and Turanism case, in which the world had a hard time, ideas and ideologies were rigidly discussed, and states were fighting each other. This case, in fact, reflects a struggle in which a deeply rooted existence tries not to disappear in the face of new ideologies. In a process in which ideologies, which are trying to protect their existence in the world that is divided into the poles, are trying to destroy each other 1944 Turkism and Turanism, the final product of a struggle for existence, which has been regarded as a struggle of the Turkism ideology to defend its own existence and which has suffered for this purpose, constitutes the main fiction of this work. In this study, it is aimed to examine the perception of the Turkish state administration about the chain of events that Turkism and Communist ideologies, Turkist and nationalist intellectuals, soldiers, physicians and students, were exposed to torture, and finally the process of being laundered, reflected as Tarihe 3 May 1944 Turkism and Turanism
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 1 |