The variability of foreign language teaching and policies within the nation state cause quantitive accumulation to turn into a qualitative explosion. We can say that, extremely dominant demands regarding foreign language teaching not only cause an” ideological language teaching” but also weaken intercultural education entirely. In teaching a foreign language, if learners aren’t alienated from the target language, we can determine the start of language teaching. The variability of a foreign language is, in some ways, in accordance with one’s point of view of foreign language teaching and to base language teaching on only one aspect of a foreign language means breaking up the language into pieces. In this respect, as the piece destroys itself, it also destroys the whole. For instance; teaching grammar apart from a context or a lesson made without considering the effects of the native language are considered as parts of a whole. Acquisition of semantic functionality of concepts is a combination of a person’s learning strategies and acquisition – using strategies with social and environmental factors. And turning this acquisition into speech act forms the fundamental philosophy of foreign language teaching. Thus, by considering language teaching as a whole, it is necessary to help students to acquire communication strategies using alternative approaches. Criticism, alternative notions and applications are the dynamics of foreign language teaching and are two key concepts that can lead nations to success in foreign language teaching.
Foreign Language Teaching and politics Linguistical and cultural Factors Variability of foreign la
Yabancı Dil öğretimi ve politikalarının ulus-devlet içerisinde değişkenliği nicel birikimlerin nitel patlamaya dönüşmemesine neden olmaktadır. Yabancı dil öğretimi ile ilgili aşırı baskın taleplerin “ideolojik bir dil öğretimine” sebebiyet verdiği gibi, kültürler arası eğitimin zaafa uğradığını da söyleyebiliriz. Yabancı dil öğretiminde öğretilen dil kişiye yabancılaştırılmıyor ise, dil öğretiminin başladığını saptayabiliriz. Dilin değişkenliği ise bir bakıma dil öğretimine bakış açısı ile doğru orantılı olup, yabancı dilin sadece bir yönünün öğretime esas alınması, o dilin parçalara bölünmesi anlamına gelir. Bu bağlamda parça kendini yok ettiği gibi bütünü de yok eder. Örneğin bir kontekst içerisinde ele alınmayan salt gramer öğretimi veya ana dilin ders içerisinde etkilerinin değerlendirilmemesi sonucu yapılan bir ders ise bütünün birer parçaları niteliğindedir. Kavramların anlamsal işlevselliğinin edinimi ise, toplumsal, çevresel faktörler ile bireyin edinim –kullanım ve öğrenme stratejilerinin bileşkesi olup, bu edinimin söz-eylem’e dönüşmesi dil öğretiminin temel felsefesini oluşturmaktadır. Bu nedenledir ki dil öğretimini bir bütünlük içerisinde değerlendirerek alternatif yaklaşımlarla öğrencilerin iletişimsel stratejiyi kazanmalarına katkı sağlanması gerekir. Eleştiri, alternatif görüş ve uygulamalar yabancı dil öğretiminin dinamizmi olup, dil öğretiminde ulusları başarıya götürebilecek iki anahtar kavramdır.
yabancı dil öğretimi ve politikaları dilbilimsel ve kültürel faktörler dil öğretiminin değişkenliği.
Diğer ID | JA42UK77FN |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 1 |