Siyasal iletişim; hedef kitlenin algı ve tutumlarına etki etme amacıyla gerçekleştirilen stratejik bir iletişim olarak tanımlanabilir. Seçmenler, desteklemeyi düşündükleri adaylar hakkında bilgiye ihtiyaç duymaktadır ve seçim kampanyaları seçmenlerin görüş, öneri ve düşüncelerini siyasetçilerle paylaşabilmelerine olanak tanımaktadır. Siyasal partiler bu dönemlerde kitle iletişim araçları ve dijital medya olanaklarıyla doğrudan seçmene ihtiyaç duyabileceği bilgileri aktarma yönelimindedir. Günümüzde TikTok, seçmenlerle iletişim yoluyla siyasi mesajları yaymak ve kitlelere ulaşmak için tercih edilen sosyal medya platformları arasında yer alması ile de dikkat çekmektedir. Ayrıca dijital siyasal iletişim sürecinde önemli bir platform olarak politikacıların hedef kitle ile etkileşim kurmasında ve kamuoyu algısının şekillendirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu rol 5 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirilen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçimleri süresince de dikkat çekmiştir. Bu bağlamda 2024 ABD başkanlık seçimlerinde dijital siyasal iletişim sürecini konu edinen bu çalışmada, seçimde yarışan Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ve Demokratik Parti Adayı Kamala Harris’e yönelik kamuoyu algısının duygusal dağılımları, adayların TikTok paylaşımlarına yapılan yorumlar üzerinden duygu analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma bulgularına göre; Donald Trump’ın paylaşımlarına gelen yorumlar, olumlu bir duygusal tonla öne çıkmaktadır. Ancak destek ve bağlılık duyguları ve sosyal/bağlamsal yorumlar gibi daha derin ve kalıcı etkileşimlerin sınırlı olduğu gözlemlenmiştir. Kamala Harris’e ilişkin yorumlar ise büyük ölçüde olumlu olmakla birlikte, destekleyen kitlenin sadakat ve bağlılık oranlarının düşüklüğü dikkat çekmektedir. Dikkat çekici bir bulgu olarak Trump destekçilerinin sadakat ve bağlılık içeren yorumlarının Kamala Harris destekçilerine göre daha fazla olduğu görülmüştür. Sonuç olarak her iki adayın sosyal medya etkileşimleri, destekçilerinin duygusal durumlarını ve toplumsal bağlamda nasıl etkileşimde bulunduklarına dair bir görünüm sunulmaktadır.
Political communication can be defined as strategic communication with the aim of influencing the perceptions and attitudes of the target audience. Voters need information about the candidates they intend to support and election campaigns allow voters to share their opinions, suggestions and thoughts with politicians. During these periods, political parties tend to use mass media and digital media to provide voters with the information they may need. Today, TikTok as an important platform in the digital political communication process, it plays a critical role for politicians to interact with the target audience and shape public perception. This role also attracted attention during the United States of America (USA) presidential elections held on November 5, 2024. In this context, in this study, which focuses on the digital political communication process in the 2024 US presidential elections, the emotional distribution of public perception towards the Republican Party candidate Donald Trump and Democratic Party candidate Kamala Harris, who competed in the election, was analyzed through the sentiment analysis method based on the comments made on the TikTok posts of the candidates. According to the research findings, comments on Donald Trump's posts are characterized by a positive emotional tone. However, deeper and more lasting interactions, such as feelings of support and loyalty and social/contextual comments, were observed to be limited. Although the comments on Kamala Harris are largely positive, the low level of loyalty and commitment of her supporters is noteworthy. As a noteworthy finding, it was observed that Trump supporters were more likely to comment with loyalty and commitment than Kamala Harris supporters. In conclusion, the social media interactions of both candidates provide a view of the emotional states of their supporters and how they interact in the social context.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Communication Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Publication Date | June 5, 2025 |
Submission Date | December 23, 2024 |
Acceptance Date | April 9, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 1 |