In this article, the issue of "cultural power", which is constantly kept on the agenda by representatives of the Justice and Development Party (AKP) at various levels, is examined. This issue expresses the AKP's desire to carry its power in the political field to the cultural field. The desire for cultural power finds its explanatory universe in the process by which the AKP, whose frame of reference is the “religious conservative”, consolidates its political position in Turkey's recent history determined by secular modernization. In the article, it is stated that the conservatism of the AKP, integrated into the capitalist world order, has led to a significant cultural habitus transformation, especially among the urban religious people, and has made daily life conservative to a certain extent, but it has not been able to achieve similar results in the part of the cultural field that emphasizes artistic production such as literature, cinema, theater and music, and that this situation It was emphasized that it made the power debate important for the opposition as well. Based on these, it is concluded that culture, which is actually the field of conflicting attitudes and values, can be an area of dialogue between religious conservatism and secular modernity.
Cultural power religious conservatism secular modernity cultural conflict cultural opposition
Bu makalede, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) çeşitli kademedeki temsilcileri tarafından sürekli gündemde tutulan “kültürel iktidar” meselesi incelenmektedir. Bu mesele, AKP’nin siyasal alandaki iktidarını kültürel alana taşıma arzusunu ifade etmektedir. Kültürel iktidar arzusu, açıklayıcı evrenini, referans çerçevesi “dindar muhafazakâr” olan AKP’nin Türkiye’nin laik modernleşme tarafından belirlenmiş yakın tarihinde kendi siyasi pozisyonunu sağlamlaştırma sürecinde bulmaktadır. Makalede, AKP’nin kapitalist dünya düzenine eklemlenen muhafazakârlığının özellikle kentli dindarlarda belirgin bir kültürel habitus dönüşümüne yol açtığı, belli ölçülerde gündelik yaşamı muhafazakârlaştırdığı, fakat kültürel alanın edebiyat, sinema, tiyatro, müzik gibi sanatsal üretime vurgu yapan kısmında benzer sonuçlara ulaşamadığı ve bu durumun kültürel iktidar tartışmasını muhalefet için de önemli hale getirdiği üzerinde durulmuştur. Bunlardan hareketle, gerçekte çatışan tutumların ve değerlerin alanı olan kültürün, dindar muhafazakârlık ile laik modernlik arasında bir diyalog alanı olabileceği sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | New Communication Technologies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2024 |
Submission Date | March 27, 2024 |
Acceptance Date | June 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |