Abstract
İletişim araçlarının yapısındaki büyük dönüşüm, etik tartışmaları da beraberinde
getirmiştir. Son yıllarda sıklıkla gündeme gelmeye başlayan post-truth kavramı bu tartışmaların
odağında yer almaktadır. Oxford Dictionary’nin yaptığı tanıma göre kamuoyunun nesnel
olgulardan ziyade kişisel duygu ve inançlar tarafından belirlenmesi anlamına gelen post-truth,
akademik çalışmaların da üzerinde durduğu bir kavram haline gelmiştir. Daha çok yalan haber,
gerçekliğin çarpıtılması ve bu yolla kamuoyunun irrasyonel tercihler yapması çerçevesinde ele
alınan kavram bu haliyle problemli görünmektedir.
Bu çalışmanın temel iddiası post-truth kavramının, yalan ve çarpıtma haberlerle kamuoyunun
yönlendirilmesi şeklinde tanımlanamayacağıdır. Bu bağlamda yapılan kavramsal tartışma
çalışmanın yöntemini de teşkil etmektedir. İletişim araçlarının (medium) çağın hakikat
algısını belirlediği iddiasında olan teknolojik determinist yaklaşım tartışmanın teorik zemini
oluşturmaktadır. Tartışmadan elde edilen sonuç ise postmodernizmin hakikatin varlığını
reddeden tavrının elektronik medyanın yapısından kaynaklandığı ve post-truth kavramının
bu bağlamda hakikatin çarpıtılması olarak değil hakikat arzusunu yitimi olarak tanımlanması
gerektiğidir.