This article examines the impact of structural changes in the local, national and global dynamics on mine workers’ experiences in Tunçbilek coal mine in Kütahya, Turkey. In this context, this paper, based on a field research conducted in 2011 in Tunçbilek, Kütahya, focuses on the changing experiences of coal workers through change. In the field research 40 workers who are still working in Tunçbilek Coal Mine are interviewed in-depth. This coal mine was operated by the state as a state owned industry from 1940s until 2000s. During the 2000s, changing legislation about mining and energy policies in Turkey, a privatization and de-nationalization process of mines has started. Coal mine, traditionally known in the region as a regular and well-paid work, became the source of flexible and poorly paid work. The safety concern of the public enterprise is replaced by a productivity focus. A gap between private and public sector workers in terms of rights and benefits have emerged. All these findings indicate the emergence of a new coal worker with a new class culture and conflicts.
Bu çalışma, madencilik sektöründe meydana gelen yerel, ulusal ve küresel değişimlerin Tunçbilek Kömür İşletmelerinde çalışan işçiler üzerine etkilerini ele almaktadır. Bu kapsamda Tunçbilek Kömür İşletmelerinde çalışan 40 işçi ile yapılan derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır. Tunçbilek Kömür İşletmeleri 1940-2000’li yıllar arasında devlet eliyle işletilmiş, 2000’li yıllarda meydana gelen değişimlerle birlikte özelleştirilmeye başlamıştır. Geleneksel olarak “iyi ücretli” ve “düzenli” olan maden işçiliği “düşük ücretli” ve ‘geçici/mevsimsel” hale gelmiştir. Kamunun ilk önceliklerinden olan “iş güvenliği” özel girişimciliğin sektöre katılması ile yerini “üretkenliğe” bırakmıştır. Böylece kamu-özel sektörde işçi olmak arasındaki fark gün geçtikçe açılmıştır. Tunçbilek kömür işletmesi çalışması bize madenlerin özelleştirilmesi, yeni teknolojilerin gelmesi ve iç göç yolu ile bölgeye gelen taşeron işçiliğin ortaya çıkardığı değişen işçilik biçimlerini ve işçiler arasındaki ayrışmanın nedenlerini göstermektedir. Yeni toplumsal yaşamda bu ayrışmanın izlerini taşımakta ve eski ve yeni işçilerin oluşturduğu mahallelerde farklı yaşam biçimleri ve pratikleri oluşmakta, birbirine benzeyen ve biz duygusu olan işçilik giderek yok olmaktadır.
Other ID | JA22YZ63TE |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 16 Issue: 1 |