Arabeskin Âşık Kadınları isimli belgesel dizi, ötekileştirilen, görünür oldukları hâlde görmezden gelinerek sömürülen arabesk kadın şarkıcıların dezavantajlı yaşam öykülerini ve suskunluklarının sebeplerini anlatmaktadır. Dizide aktarılan kadınların hikâyesi, madunun suskunluğuna örnek teşkil etmektedir. Hikâyenin yine erkek çoğunluğunun üretiminde duyulur ve görünür olması, şarkıcıların içselleştirilmiş maduniyetini yansıtan, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
Dizi, içerik olarak cinsiyet eksenli adaletsiz sömürü düzenini anlatıyor olmasına karşın madunun konuşmasına olanak sağlayan yapının erkek üretiminde ve kontrolünde olması toplumsal yapıyla örtüştüğünden, madunun gerçekten konuşup konuşmadığı sorgulanmalıdır. Her bölümünde madun “konuşturulduğu”, kimlik olarak merkezde olduğu hâlde, içerik ve mekân hâkimiyetinin erkeklik kurgusundan kazanıldığı ve kaybedildiği dizi mecrasında Arabeskin Âşık Kadınları, “hegemonik erkeklik” üretimi bir yapım olarak feminist içeriğini ve iddiasını korumaya çalışır. Bu bağlamda madunun erkek egemen yapıda konuşabilme imkânı/imkânsızlığı ve ölçüleri açısından dizi önemli bir boşluğu doldurmasına karşın, o boşluğu bir kez daha oluşturur.
Arabeskin Âşık Kadınları isimli belgesel dizi, ötekileştirilen, görünür oldukları hâlde görmezden gelinerek sömürülen arabesk kadın şarkıcıların dezavantajlı yaşam öykülerini ve suskunluklarının sebeplerini anlatmaktadır. Dizide aktarılan kadınların hikâyesi, madunun suskunluğuna örnek teşkil etmektedir. Hikâyenin yine erkek çoğunluğunun üretiminde duyulur ve görünür olması, şarkıcıların içselleştirilmiş maduniyetini yansıtan, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
Dizi, içerik olarak cinsiyet eksenli adaletsiz sömürü düzenini anlatıyor olmasına karşın madunun konuşmasına olanak sağlayan yapının erkek üretiminde ve kontrolünde olması toplumsal yapıyla örtüştüğünden, madunun gerçekten konuşup konuşmadığı sorgulanmalıdır. Her bölümünde madun “konuşturulduğu”, kimlik olarak merkezde olduğu hâlde, içerik ve mekân hâkimiyetinin erkeklik kurgusundan kazanıldığı ve kaybedildiği dizi mecrasında Arabeskin Âşık Kadınları, “hegemonik erkeklik” üretimi bir yapım olarak feminist içeriğini ve iddiasını korumaya çalışır. Bu bağlamda madunun erkek egemen yapıda konuşabilme imkânı/imkânsızlığı ve ölçüleri açısından dizi önemli bir boşluğu doldurmasına karşın, o boşluğu bir kez daha oluşturur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 2 |
İletişim için: info.issar@neu.edu.tr