Migration is a social phenomenon as old as human existence that also affects the futures of nations. Although Turkey had already encountered such a reality on occasion, it hosted one of the biggest waves of migration in the 21st century. Therefore, it becomes inevitable to examine the various impacts of such a mass movement. This study aims to analyze the religious education of Syrian migrants under temporary protection in Turkey based on their own perspectives, aspiring to present how they experience both formal and non-formal religious education. Specifically, the analysis builds on how religious education falls into their worldview as they encounter it. Within this context, a phenomenological method is preferred in accordance with the subject matter. Our research took place in the Ulubey and Önder neighborhoods of Ankara's Altındağ district, informally named "Little Aleppo," where large populations of Syrian migrants live. The sample is generated by purposeful sampling, using a most-diverse approach. The data was collected through in-depth interviews with 24 individuals, consisting of adults, children, and educators. 19 subthemes (codes) emerge from 4 main dimensions: 1) War, Migration, and Religion, 2) Being a Syrian in Turkey, 3) Experiences of Formal Education, and 4) Experiences of Religious Education in Turkey. In conclusion, religious education has a significant effect on the adaptation of Syrian migrants, considering the various hardships that migration causes for both migrants and citizens of Turkey. It is observed that, while some religious educators that migrants encounter represent a turning point in the lives of some migrants in a positive manner, uninformed and biased approaches complicate social cohesion and increase the tendency of mutual rejection. The study establishes that it is essential for both formal and non-formal religious education to understand the situation of Syrian adults, youth, and children, and to be aware of their losses.
Evrensel bir gerçeklik olan göç, insanlığın varoluşundan bu yana ülkelerin geleceklerini etkileyen sosyal bir vakıa olmuştur. Türkiye bu tarihi gerçeklik ile zaman zaman yüzleşse de 2011 yılı itibariyle 21.yy’nin en ciddi göç hareketliliğine kapılarını açmıştır. Dolayısıyla, bu kitlesel göç hareketinin Türkiye’ye birçok etkisinden söz etmek kaçınılmaz olmuş ve göçün etkilerini incelemek büyük önem arz etmiştir. Bu çalışmada ülkemize zorunlu göç yapmış olan geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin aldıkları din eğitiminin onların gözünden irdelenmesi hedeflenmiş, Türkiye’ de verilen din eğitimini örgün ve yaygın boyutlarıyla ne şekilde deneyimlediklerinin ve din ile ilgili deneyimledikleri bu eğitimin onların anlam dünyasında nelere karşılık geldiğinin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Makalemizde yöntem olarak, savaş ve göçü yaşamış bireylerin tecrübelerini derinlemesine anlamak adına ve bu tecrübelerin derinlerinde oluşturduğu ihtiyacı belirlemek için fenomenolojik yöntem kullanılmıştır. Araştırmamız, Ankara’nın Altındağ İlçesi – Ulubey ve Önder mahallelerinde Suriyeli mültecilerin yoğun bir şekilde yaşadığı “Küçük Halep” olarak da adlandırılan bölgede gerçekleşmiştir. Çalışmamızda amaçlı örneklem türlerinden maksimum çeşitlilik örneklem ile çalışma grubu oluşturulmuştur. Yetişkin, çocuk ve eğitimcilerden oluşan 24 Suriyeli ile derinlemesine mülakatlar yapılarak veriler toplanmıştır. Veriler üzerinde yapılan çözümlemelerden; 1. Savaş, Göç ve Din, 2. Türkiye’ de Suriyeli Olmak, 3. Örgün Eğitim Deneyimleri, 4. Türkiye’de Din Eğitimi Deneyimleri olmak üzere dört ana boyuta ulaşılmış, 19 alt tema- kodlama oluşturulmuştur. Sonuç olarak, hem mülteciler hem de ülke vatandaşları açısından pek çok zorluğu beraberinde getiren göç olgusu karşısında, Suriyeli mültecilerin aldıkları din eğitiminin Türkiye’ye uyumlarında önemli etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Yaygın din eğitiminde karşılaştıkları bazı din görevlilerinin hayatlarında olumlu yönde dönüm noktası oluşturduğu, buna karşın öz veriye dayanmayan ve önyargı barındıran yaklaşımların ise Suriyeli bireylerin topluma uyumlarını zorlaştırdığı, karşılıklı olarak uyumu reddetme eğilimini arttırdığı görülmüştür. Suriyeli yetişkin, genç ve çocukları anlamanın ve verdikleri kayıplarının farkında olmanın örgün ve yaygın eğitim için son derece belirleyici olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education, Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |