Osmanlı İmparatorluğu’nda kuruluşundan itibaren temel eğitim ve öğretim kurumu olarak medreseler ve Enderun Mektepleri hizmet etmiştir. Ancak 18. yy.’dan itibaren çağın ihtiyaçlarına yanıt verememesi ve Batı karşısında cephelerde alınan yenilgiler bu okulların sorgulanmasına neden olmuş, neticede Avrupa modelli yükseköğretim kurumları oluşturulmaya başlanmıştır. Ancak meselenin sadece askeri boyutu göz önüne alınmış ilk olarak ordu için yükseköğretim okulları açılmıştır. Hendesehane, Mekteb-i Bahri Hümâyûn ve Mekteb-i Berri Hümayun bahse konu okulların başında gelmektedir. 1808’de tahta çıkan Padişah II. Mahmut bu geleneği devam ettirmiş, Mekteb-i Tıbbiye ve Mekteb-i Harbiye gibi yine ordu öncelikli yüksekokullar kurdurmuştur. 1839’da Tanzimat Fermanının ilanı ile başlayan Tanzimat Dönemi eğitim noktasında yeni bir anlayışın benimsenmesini başlatmıştır. Eğitimde istenilen verimin alınamadığını gören dönemin devlet adamları Batı tarzı ilk sivil üniversiteyi kurmayı kararlaştırmıştır. Bu amaçla 1846’da "fenler evi” anlamına gelen Darülfünun tesis edilmiştir. İlk öğretimini Nuri Efendi Konağında ve okul için yapılan binanın bazı odalarında halka açık şekilde yapan Darülfünun, Fatih Semtinde çıkan yangın sonucu 1870’te Çemberlitaş’ta bulunan binada öğretim hayatına devam etmek zorunda kalmıştır. 1871’de öğretimi tekrar sonlanan Darülfünun 1874’te Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) bünyesinde öğretimine başlamıştır. Mekteb-i Sultani’deki öğretim süreci ekonomik nedenlerle 1881’de sonlanmış ve okul 1900 yılında tekrar öğretime başlamıştır. II. Meşrutiyet döneminde okul teşkilatı ve ders müfredatlarında yapılan değişiklikler gibi reformların ardından Osmanlı Devleti 1914’te Birinci Dünya Savaşı’na girmiş, 1918’de mütareke imzalamak zorunda kalmış, 1919’da Millî Mücadele’yi başlatmıştır. Darülfünun talebeleri milli mücadeleye destek vermiş ve Cumhuriyet reformlarını benimsemiştir. Atatürk’ün eğitim politikaları ekseninde Darülfünun’da reform yapılması gündeme gelmiş ve 1933’te Darülfünun İstanbul Üniversitesi adını almıştır.
Madrasahs and Enderun Schools have served as the basic education and training institutions in the Ottoman Empire since its foundation. However, since the 18th century, the failure to respond to the needs of the age and the successive defeats on the fronts against the West caused these schools to be questioned, and as a result, European model higher education institutions began to be established. Only the military dimension of the issue was taken into consideration and for this purpose, higher education schools were opened especially for the army. Relatively efficient results were obtained from these schools. Hendesehane, Mekteb-i Bahri Hümayun, Mekteb-i Berri Hümayun are among the schools in question. The reformist Sultan, who came to the throne in 1808, II. Mahmut continued this tradition, and the army had established colleges such as the Mekteb-i Tıbbiye and Mekteb-i Harbiye. The Tanzimat Period, which started with the declaration of the Tanzimat Edict in 1839, initiated the adoption of a new understanding in education. Seeing that the desired efficiency in education could not be achieved, the statesmen of the period decided to establish the first Western-style civilian university. For this purpose, Darülfünun, which means "house of sciences", was established in 1846. Darülfünun, who gave her primary education in Nuri Efendi Mansion and in some rooms of the building for the school, had to continue her education in the building located in Çemberlitaş in 1870 as a result of the fire in Fatih District. Darülfünun, whose education was terminated again in 1871, started its education in Mekteb-i Sultani (Galatasaray High School) in 1874. The education process in Mekteb-i Sultani ended in 1881 due to economic reasons and the school re-entered education in 1900. II. After the reforms such as the changes made in the school organization and course curricula during the Constitutional Monarchy period, the Ottoman Empire entered the First World War in 1914, had to sign an armistice in 1918, and started the National Struggle in 1919. During the National Struggle, the students of Darülfünun supported the reforms after the proclamation of the Republic. In line with Atatürk's education policies, the reform of Darülfünun came to the fore and in 1933 it was renamed Darülfünun Istanbul University.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish and Social Sciences Education (Diğer) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | September 21, 2023 |
Publication Date | September 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |