In the
Ottoman Empire, there was no direct funding from the central budget to finance
education, health services and religious and cultural activities. In case of
any insufficiency in the state budget for the services that have been mentioned
above, they were provided by foundations which are currently referred as the
third sector and are organized as more independent economic units. For
instance, the ratio of foundations’ income in the Ottoman financial system is
approximately 12% at the beginning of the 16th century and it reached to 20% in
the early 17th century. Therefore, it can be stated that foundations play a
significant role for finance for education, health, cultural and religious
activities where profit is not available or the profit margin is low and the
investment is not economically attractive.
Every charitable institution had a foundation
and the working way of foundation and structures of foundation which will be
responsible for expenses to meet requirements for charity activities were
expressed one by one. The foundation also included subjects such as how the
institution would work, who would be employed and how much salary would be
earned with regarding the conditions of the foundation (and conditions of the
person/founder who established the foundation).
This article
will focus on the role of foundations as a source of funding in the Ottoman
era.
Osmanlı
Devletinde eğitim ve sağlık hizmetleri ile dinî ve kültürel faaliyetlerin
finansmanı için merkezî bütçeden doğrudan bir kaynak ayrılmıyordu. Devlet
bütçesinden herhangi bir kaynak ayrılmadığı halde zikredilen hizmetlerin
finansmanı, günümüzde üçüncü sektör olarak adlandırılan, daha çok bağımsız
iktisadî birimler şeklinde teşkilatlanmış olan vakıflar aracılığıyla
gerçekleştiriliyordu. Öyle ki, vakıf gelirlerinin Osmanlı malî sistemi içindeki
oranı XVI. yüzyılın başlarında yaklaşık %12'lik bir paya sahip iken, bu oran
XVII. yüzyılın başlarında %20'lere kadar yükselmişti.Dolayısıyla vakıfların kâr
imkanı bulunmayan ya da kâr marjının düşük olması nedeniyle iktisadî açıdan
yatırımın cazip olmadığı eğitim, sağlık, kültürel ve dinî faaliyetlerin
finansmanında önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
Her hayrî
müessesenin bir vakfiyesi bulunmakta ve bu vakfiyede müessesenin çalışma şekli
ile hayır faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılacak masrafları karşılayacak
yapılar, vakıflar tek tek ifade edilmekteydi. Vakfiyede ayrıca vâkıfın (vakfı
kuran kimsenin) şartlarına göre kurumun nasıl işleyeceği, kimlerin istihdam
edileceği ve ne kadar maaş alacakları gibi konular yer alırdı.Bu makalede,
Osmanlı döneminde bir finansman kaynağı olarak vakıfların oynadığı rol üzerinde
durulacaktır.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | November 24, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 6 |