The topics of this work are the differents between Salafism in Pankisi and that in the other regions and the change of the relations between Sufists and Salafists. This article argues that the conflict between Salafists and Sufists focuses on the topic of how Chechen-Kist identity should be preserved against assimilation to Georgian society and that the improvement of socio-cultural situation in Pankisi and the emergence of new problems such as environmental issue and issue of human rights played an important role in the end of the conflict between Sufist and Salafist in Pankisi. While most of Chechen-Kists are Muslims, their traditional Islam and culture was densely affected by Christianity and Georgian culture. Besides, due to the atheist policies in the Soviet era, Chechen-Kists’ social life was secularized and differences between Georgians and Chechen-Kists decreased even more. On the other hand, Salafism (Qur’an-based Islam) spread in Pankisi after 1990s and affected especially young people. However, while Salafism-Wahhabism in the other regions aims at establishment of “Islamic state” in which Sharia (Islamic legal system) is implemented strictly, Salafism in Pankisi highlights preserving Chechen-Kist identity against Georgianization and does not intend to establish “Islamic state”, which is contrary to Georgia’s principles. While the Sufist-Salafist conflict in the region is over the question of how Chechen-Kist identity should be kept, both of the two groups recognize the importance of preserving their identity in the same way. Therefore, the Salafist-Sufist conflict in Pankisi calmed down after the situation of Chechen-Kists’ culture and identity was improved. Besides, the emergence of new problems such as issues of environmental pollution and human rights led Chechen-Kists in Pankisi to take action together against the Georgian government and played an important role in the end of Salafist-Sufist conflict in the region.
Bu çalışmanın konuları Pankisi’deki Selefilik akımının diğer bölgedekilerle farkları ve Sufiler ve Selefiler arasındaki ilişkilerin değişim sürecidir. Bu makale, Pankisi’deki Selefi-Sufi anlaşmazlığının Çeçen-Kist kimliğini Gürcü toplumuna asimilasyona karşı nasıl korumak gerektiğine yoğunlaştığını ve Pankisi’deki kültür me kimlik durumunun rahatlanması ve çevre kirliliği ve insan hakları sorunları gibi yeni sorunların ortaya çıkmasının Pankisi’deki Selefi-Sufi çatışmasının sona ermesinde önemli rol oynadığını öne sürmektedir. Çeçen-Kistlerin neredeyse tamamı Müslümanken onların benimsediği geleneksel İslamiyet (tasavvuf) ve kültürü, Hıristiyanlık ve Gürcü kültüründen de önemli derecede etkilenmiştir. Ayrıca Sovyetler Birliği dönemindeki ateist politikalardan dolayı Çeçen-Kistlerin toplumsal hayatı sekülerleştirilmiş ve Gürcüler ve Çeçen-Kistler arasındaki farklar daha da azalmıştır. Diğer yandan, 1990’lı yıllardan sonra ise Kur’an merkezli saf İslamiyet’i savunan Selefilik Pankisi’de yayılmaya başlamış ve özellikle gençler arasında çok etkili olmuştur. Fakat Pankisi’deki Selefilik ve Kuzey Kafkasya’daki Selefilik arasında önemli fark mevcuttur. Kafkas Emirliği örneği gibi Kuzey Kafkasya ve diğer bölgelerdeki Selefilik-Vahhabilik akımı şeriatın katı şekilde uygulandığı “İslam devleti” gibi yapılanmaları bölgede oluşturmaya yönelmekte ve bu süreçte bölgedeki güçlerle ciddi çatışma içindedir. Diğer yandan, Pankisi’deki Selefilik akımı ise Çeçen-Kist kimliğini Gürcü toplumuna asimilasyondan korumaya ağırlık vermektedir. Gürcistan devletinin ilkelerine aykırı olan “İslam devleti” gibi yapılanmaları kurma niyetini gütmemiştir. Pankisi’deki Sufi-Selefi anlaşmazlığı da “Çeçen-Kist kimliği asimilasyondan nasıl korumalıyız?” sorusu üzerine odaklanırken bu iki grup Çeçen-Kist kimliğinin korunmasının önemi konusunda hemfikirdir. Öyle ki, Pankisi’deki Sufi-Selefi anlaşmazlığı Çeçen-Kistlerin kimliği ve kültürü konusunda rahatlama sağlandıktan sonra önemli derecede sakinleşmiştir. Ayrıca çevre kirliliği ve insan hakları sorunu gibi yeni sorunların ortaya çıkması Pankisi’deki Çeçen-Kistleri Gürcistan hükümetine karşı birlikte harekete geçirmiş ve bölgedeki Selefi-Sufi çatışmasının sona ermesinde önemli rol oynamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology, International Relations |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 10 Issue: 1 |