The Art of Khat has been an expressive form combining aesthetic and spiritual values as a significant branch of Turkish arts for centuries. Aiming to present writing and art together, The Art of Khat is a fundamental area of classical arts. Executed with great care, it also reflects the cultural and artistic values of society. Script styles include The Six Classical Scripts (such as thuluth and naskh) and independently developed styles (such as nastaliq, diwani, jali diwani, and riq’a). Nastaliq is characterized by simplicity and elegance, with its key feature being the absence of diacritical marks, except for dots, which serve as an aesthetic element. In nastaliq writing, dots play a crucial role in compositional balance and unity. This study analyzes the role of dots in the rhythm and balance principles of Turkish nastaliq style. Rhythm and balance are essential in creating effective compositions. Using qualitative methods, the study examines dots in nastaliq calligraphy within different rhythm types—regular, irregular, and flowing—as well as balance types—symmetrical, asymmetrical, and circular. These principles are explored to provide a clearer understanding of their application. The research universe consists of Turkish nastaliq style. Calligraphic panels appropriate to the subject were selected using a purposive sampling technique and analyzed through descriptive and comparative analysis. Descriptive analysis examines the design effects of dots in nastaliq compositions concerning rhythm and balance. Comparative analysis compares rhythm and balance findings. The calligraphic panels included were selected from works of calligraphers from different periods. Findings indicate that dots contribute significantly to composition arrangement in nastaliq writing by reinforcing rhythm and balance principles.
Hat sanatı, Türk sanatlarının önemli bir kolu olarak asırlar boyunca estetik ve manevi değerleri buluşturan bir anlatım biçimi olmuştur. Yazıyı ve sanatı bir arada sunma amacı olan hat sanatı, klasik sanatların temel alanlarındandır. Büyük bir özenle icra edilen hat sanatı, toplumun kültürel ve sanatsal değerini de yansıtır. Hat sanatında yazı çeşitleri olarak sülüs ve nesih gibi yazı çeşitlerini barındıran aklam-ı sitte ve bunların dışında gelişen nesta’lik, divani, celi divani ve rik’a gibi yazı çeşitleri bulunmaktadır. Nesta’lik hattı, sadeliğin ve zarafetin ön planda olduğu bir yazı çeşididir. Genellikle nokta dışına okutma işaretleri, ilave harf işaretleri ve tezyin işaretleri kullanılmaması temel özelliklerindendir. Nokta, bu durumda estetik bir ifade olarak öne çıkar. Nesta’lik yazıda nokta, kompozisyon dengesi ve bütünlüğü açısından önemli bir yer edinir. Araştırma, Türk Nesta’lik üslubunda noktanın ritim ve denge ilkeleri bağlamında analiz etmeyi amaçlamaktadır. Ritim ve denge, bir kompozisyonda etkili ve estetik tasarımların meydana gelmesi açısından önem taşıyan ilkelerdir. Nitel yöntemler kullanılarak noktanın ritim çeşitlerinden düzenli, düzensiz ve akıcı ritim, denge çeşitlerinden simetrik, asimetrik ve merkezi denge gibi ilkeler bağlamında analiz edilmiştir. Bu ilkeler detaylı olarak ele alınarak nesta’lik hattı açısından kullanımının daha anlaşılır olması hedeflenmiştir. Araştırma evreni, Türk nesta’lik üslubunu içermektedir. Levhalar, amaçlı örneklem tekniği ile seçilerek betimsel ve karşılaştırmalı analiz yöntemleriyle analiz edilmiştir. Betimsel analiz yöntemiyle nesta’lik kompozisyonlarda nokta kullanımının ritim ve denge ilkelerinin tasarım etkileri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Karşılaştırmalı analiz yöntemiyle ritim ve denge analizleri karşılaştırılmıştır. Araştırmada yer alan levhalar, farklı dönem ve hattatların eserleri arasından seçilmiştir. Nesta’lik yazıda noktanın ritim ve denge ilkelerinin kompozisyon düzenlenmesinde önemli katkılar sunduğu görülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arts and Cultural Policy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 26, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | March 4, 2025 |
Acceptance Date | May 5, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 14 Issue: 2 |