1918-1920 yılları arasında 23 ay gibi kısa bir sürede varlığını sürdüren Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti (ADR), çağdaş (kuzey) Azerbaycan tarihinin son derece önemli bir aşamasını oluşturmaktadır. Şimdiye dek bu dönemle ilgili azımsanmayacak miktarda belge yayınları ile birlikte bu dönemin farklı yönlerini ortaya koyan incelemeler yapılmıştır. Bununla birlikte, milli tarihçiler tarafından yapılan ve kıymeti tartışılmaz araştırmalardaki kronolojik-tarihi (ve biraz da deskriptif) yaklaşımlardan ziyade bu kısa tecrübeyi, Uluslararası İlişkiler disiplininin sunduğu imkanlar doğrultusunda, özellikle de ADR’in işgalinin yüzüncü yılında değerlendirmekte fayda vardır. Bu tür bir değerlendirme, mevcut bilgi birikimine ve ayrıca ADR tecrübesinin daha iyi anlamlandırılmasına katkı sağlayacaktır. Bu yazı böyle bir değerlendirmeye giriş mahiyetinde olup bazı sınıflandırmalar denemesini ve mülahazaları ifade etmek amacıyla kaleme alınmıştır. Bazı tasnifler dışında yazının geliştirmeye çalıştığı ana fikir, her ne kadar bir devlet tecrübesine tam olarak sahip olmasalar da ADR kurucu kadrolarının dış politikada dönemin şartlarının gerektirdiği çevikliği çok çabuk edindikleri, dış politika ve diplomaside kurumsallaşmayı önceledikleri, devletin bağımsızlığının tanınması yolunda neredeyse tüm diplomasi araçlarını kullanmaya çalıştıkları hususudur. Tüm bunların da ADR’in “baş diplomatı” payesini ziyadesiyle hak eden Ali Merdan Topçubaşı’nın (1865-1934) diplomatik eylem ve söylemlerine yansıdığı görülmektedir.
The Azerbaijani Democratic Republic (ADR), which existed for only 23 months between 1918 and 1920, occupies an extremely important place in the history of contemporary (Northern) Azerbaijan. So far a considerable amount of works including archival documents as well as academic studies investigating different aspects of this period have been produced. However, accepting the importance of chronological-historical (and partly descriptive) works made by national historians, this short experience should also be evaluated by using methods that the International Relations discipline presents. This kind of assessment, that would be especially meaningful in the centenary of its fall, will contribute to our understanding of the ADR experience. This article has been written as an introduction to such an assessment and includes some initial classifications and generalizations. Alongside this, the main idea that it tries to develop is that the ADR’s founders, though lacking state management experience, were able to quickly acquire capabilities that were necessary to conduct foreign policy in that time, gave priority to institutionalization in foreign policy and diplomacy, and used almost all diplomatic instruments in order to make the state independence recognized. All of this, it can be said, was reflected in the diplomatic discourse and activities of Ali Merdan Topchubashi (1865-1934), who rightly deserves to be called the “chief diplomat” of the ADR.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science, Sociology, International Relations, History of The Social Sciences |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 9 Issue: 2 |