Türkistan Müslümanlarının Hicaz’a gerçekleştirdikleri hac ziyaretleri, zaman zaman kesintiye uğramakla birlikte, hacıların Osmanlı Devleti ve Osmanlı vatandaşlarıyla kültürel bağlar kurması bakımından önem arz etmektedir. Uzun süren hac yolculuğunun farklı güzergahları olmakla birlikte, İstanbul üzerinden Hicaz’a ulaşmak Türkistanlı hacıların önceliği olmuştur. Zor ve sıkıntılı yolculuğun İstanbul durağı, hem dinlenme hem de kültürel ve dini bağları kuvvetlendiren bir fonksiyon üstlenmiştir. Osmanlı topraklarına gelen Türkistanlı hacılar arasında Buhara Emirliği’nden gelen hacıların yoğun olduğu arşiv belgelerinden tespit edilebilmektedir. Buhara uleması ve dervişlerine büyük ilgi gösterilmiş, bulundukları yerlerde usulünce ağırlanmışlardır. Uzun süreli kalmak istekleri var ise gerekli kolaylık sağlanarak, medrese ve tekkelerle ilişkili olmalarına önem verilmiştir. XIX. yüzyılın sonlarına doğru ulaşım imkanlarının artmasıyla birlikte yoğunlaşan hac ziyaretleri, Türkistan’ı idaresi altında bulunduran Rusya’yı endişelendirmeye yetmiştir. Bu endişe, hac ziyaretlerinin bölge Müslümanlarının dini ve siyasi bağımsızlık noktasında Rusya’dan ayrılmaya sevk edebilecek bir rolü olduğu iddiasından kaynaklanıyordu. Bu çalışma, Buhara’dan hac yolculuğuna çıkanların hac güzergahında Osmanlı Müslümanlarıyla kurdukları kültürel temaslarını Osmanlı Arşivi belgeleri temelinde değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Although the pilgrimages of Turkestan Muslims to the Hijaz were interrupted from time to time, establishing cultural ties with the Ottoman Empire and Ottoman citizens was important to the pilgrims. Despite the presence of different routes for the long pilgrimage, reaching the Hijaz by way of Istanbul was a priority for Turkestani pilgrims. The Istanbul stop along the difficult and troublesome journey took on the function of both being a rest and way to strengthen cultural and religious ties. According to archival documents, the pilgrims from the Emirate of Bukhara made up a very significant number of the pilgrims from Turkestan who came to Ottoman lands. Great attention was paid to the Bukhara ulama and dervishes, and they were duly hosted in the places they visited. If they wished to stay for a long period of time, they were provided with the necessary facilities, with emphasis placed on their association with madrasahs and Sufi lodges. Toward the end of the 19th century, the pilgrimages intensified with the increase in transportation facilities; this was enough to worry Russia, which ruled Turkestan. The concern stemmed from the claim that pilgrimages played a role that could lead the Muslims of the region to separate from Russia in terms of religious and political independence. The aim of this study is to evaluate the cultural contacts the pilgrims from Bukhara had with Ottoman Muslims along the pilgrimage route based on Ottoman archival documents.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 12 Issue: 1 |