Şahsi cezasızlık sebepleri, istisnai olarak belli suç tipleri için öngörülen, tipiklik, hukuka aykırılık ve kusurluluk unsurları söz konusu olmasına rağmen failin cezalandırılmasını engelleyen ve suçun işlenmesi anında var olan şahsi sebepleri ifade etmekte olup bu sebeplerin maddi şartlarında hataya düşen fail açısından nasıl bir hukuki değerlendirme yapılacağı oldukça tartışmalı bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, eşine ait olduğunu zannederek aslında bir başkasının cüzdanından para (ç)alan kimse malvarlığına karşı suçlar için TCK m 167’de öngörülen şahsi cezasızlık sebebinden yararlanabilecek midir? Bu hususta ileri sürülen objektif teoriler söz konusu bu hatanın failin ceza sorumluluğuna etkisini tümüyle reddetmekte iken sübjektif teoriler, bu hatanın her durumda ya da en azından bazı hallerde ceza sorumluluğunu kaldıracağını kabul etmektedir. Buna karşılık ayırıcı teori şahsi cezasızlık sebepleri arasında kategorik bir ayrım yaparak her bir kategori açısından farklı sonuçlara ulaşmaktadır. Çalışmamızda bu görüşler ve gerekçeleri ele alınmakta ve evvela olması gereken hukuk, bilahare ise olan hukuk açısından meselenin nasıl çözümlenmesi gerektiğine dair görüşümüze yer verilmektedir.
Personal grounds for exclusion of punishment refer to personal reasons that prevent the offender from being punished despite the presence of the elements of typicality, illegality, and culpability existing at the time the crime was committed. How to make a legal assessment in terms of an offender who has made a mistake is a very controversial issue regarding the objective conditions of these grounds. For example, will a woman who steals money from someone else’s wallet thinking that it belonged to her husband benefit from personal grounds for exclusion of punishment with regard to crimes against property (Turkish Penal Code [TPC] Art. 167)? While the objective theories put forward on this subject deny that such an error has an effect on the offender’s criminal responsibility, subjective theories accept that this error will eliminate criminal responsibility in some if not all cases. Conversely, separative theory makes categorical distinctions among the personal grounds for exclusion of punishment and has reached different results for each category. This study discusses these views and their justifications and presents an opinion on how the issue should be resolved, firstly in terms of de lege ferenda and then in terms of de lege lata .
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 24, 2023 |
Submission Date | December 6, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 11 Issue: 1 |