Kanser alanında uygulanan tedaviler ya bir önceki dönemin öğreti ve tekniklerini kullanarak veya sistemli ilaç uygulamaları ile günümüze kadar gelişme kaydetmiştir. Yalnız hangi metod kullanılırsa kullanılsın ilaç geliştirme araştırmalarında hayvan modellerinden yararlanmak bir yerde zorunluluk göstermektedir. Zira son yıllarda ön plana çıkan hücre kültürü veya moleküler biyoloji tekniklerine rağmen, uygulanan ajanlara karşı metabolizma cevabında yaşanan eksiklikler, hayvan modellerinin kullanımından vazgeçilmesine engel olmaktadır. Deneysel kanser araştırmalarının yapıldığı üç yüzyıllık dönem içinde özellikle kimyasal karsinojenler ile spontan veya transplante edilebilen tümörlerin kullanılması ön plana çıkmaktadır. Zira bu modeller her araştırma biriminde kolaylıkla üretilebilen, özellikleri iyi tanımlanmış, saklanabilen, uygulanması da diğer modellere nazaran daha kolay olan yöntemleri içermektedir. Son 35 senede ise önceleri xenograft çalışmaları (1969), sonraları ise transgenik (1984) hayvan üretimlerinde hızlı gelişmeler kaydedilmiş ve bilimsel amaçlı bu üretim alanı, bir ticaret sektörü halini almaya başlamıştır. Makalemizde hayvan modellerinin her sınıfına ait tanımlamalar yaparak uygulama özellikleri hakkında bilgiler vermeye çalışacağız
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Moleküler Tıp |
Authors | |
Publication Date | May 27, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 3 Issue: 5 |