Bu çalışmayla yapılmak istenen matematiğin temelleri ve
nesnel bilginin olanağını soruşturan 20.yy matematik felsefesini; bilen ile
bilinen arasındaki ilişkiyi, şeylerin kendilerine geri dönmek suretiyle eidetik
bir düzlemde açıklayan 20.yy fenomenolojisi açısından ele almaktır. Bu amaçla
özellikle, neredeyse 20.yy’ın tüm matematik anlayışlarının seyrini belirlemiş
olan Frege ile 20.yy fenomenolojisinin kurucusu olan Husserl ekseninde
geliştirilecek olan soruşturmada, matematiğin temelleri ve nesnel bilginin
kökeni tartışması fenomenolojiyle bağlantısı içinde, özellikle ‘anlam sorunu’
bakımından sorgulanacaktır.
Çalışmanın genelinde, çok şey yazıp az şey söylemekten kaçınılacak,
referanslar parlatılarak sözüm ona akademik yetkinlik ve sözde araştırmacılıkla
biçimsel bir zenginlik kaygısı güdülmeyecektir. Zaten zor anlaşılır iki filozof
olan Frege ve Husserl adına bir şeyler söyleyebilmek ancak sistematik bir
düşünme ve anlaşılır bir üslup-la mümkün olabilmektedir. Bundan dolayı
anlaşılması güç alıntılarla süslenmiş bir çalışmadan ziyade, sade ve akıcı bir
metinle amaçlanan içerik tartışılacaktır. Temel gayemiz, birbirinden kopuk ve
hatta birçok açıdan tezat görülen fenomenoloji geleneği ile matematik felsefesi
geleneği arasındaki uzlaşmaz farklılıkları, birbirlerine itki sunmuş yapıcı
zıtlıklar olarak yorumlamaktır. Zira felsefe tarihinde aralarında çatışma ve
karşıtlık barınan savlar, uyum ve benzerlik taşıyanlardan çok daha fazla
birbirleriyle ilişiktirler. Siyahın griyle değil, her daim beyazla birlikte
anılması gibi...
What is wanted to be achieved with this study; is to tackle
20th century philoso-phy of mathematics which questions the foundations of
mathematics and possibility of the objective knowledge; the relationship
between the one who knows and the one who has been known, by the perspective of
20th century phenomenology that explains things on an eidetic surface for only
to return themselves back again. Specially for this purpose, the disquisition
which will be developed around the Frege who set the course for the all
understanding of mathematics in the 20th century and the Husserl who is the
creator of the 20th century phenomenology, will question the foundations of the
mathematics and the discussion of the origins of objective knowledge in
relation with the phenomenology, specially in terms of ‘meaning problem’.
Generally in the study, “writing too much but not saying
much” will be avoided, a formal substance with an alleged investigation and
slicking the references for a so-called academic efficiency won’t be concerned.
Being able to say something about Frege and Husserl, who are the two already
hard to understand philosophers, is only possible with using an understandable
tone and systematical thinking. Because of this, rather than a study garnished
with hard to understand quotations, the objective context will be discussed
with a plain and fluent text. Our main goal is to interpret the uncompromising
differences between the custom of the mathematics philosophy and the asunder,
and in many ways oxymoronic, customs of the phenomenology, as like they are
constructive contrasts that presented each others impulsion. Likewise, in the
history of philosophy, arguments that has some conflicts and contrasts be-tween
them are much more related to each other than those which has similarities.
Just like not mentioning black with grey but always mentioning with White.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 44 |