Türkiye, 1939-1945 yılları arasında, savaşın tüm cephelere yayıldığı altı yıl boyunca saldırıya açık jeostratejik konumuna rağmen izlediği denge politikasıyla savaşın dışında kalmayı başarmıştır. Bu durum, ekonomik ve siyasi anlamda kendini koruyamayacak olan Türkiye için bir avantaj gibi görünmektedir. Ancak savaş sonrası kendisini cephe açmaya çağıran milletlerin küskünlüğü nedeniyle kendisini derin bir yalnızlığın içinde bulması da gecikmemiştir. Türkiye'nin bu yalnızlığı Sovyet Rusya'nın da dikkatini çekmiş ve Türkiye'nin doğu illerindeki toprak arzusu ile Boğazlarda üs talepleri de gündeme gelmiştir. Türkiye, Sovyet Rusya'nın revizyonist istekleri karşısında Amerika'ya bir yakınlaşma sürecine girmiştir. Bu çerçevede Türkiye komşularıyla ilgili yeni politikalar ortaya koymuştur. En önemli yönelim Balkanlarda görülmüştür. Balkanlardaki bu arayışa yol açan dört önemli gelişme Türkiye'nin NATO'ya girmesi ve topraklarına yönelik Sovyet tehdidi, Yugoslavya'nın Komünform'dan çıkarılması ve Yunanistan iç savaşını Batı yanlılarının kazanmasıdır. Bu arada Bulgaristan' la Türkiye arasında, Bulgaristan'da yaşayan Türklerin göçe zorlanmasıyla ilgili olarak çıkan sürtüşmeler Türkiye'yi ABD dışında, bölgesinde müttefikler aramaya itmiştir. Bu makalede Demokrat Parti'nin Balkanlarda izlediği ittifak politikaları ele alınacaktır.
Journal Section | Research Article |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 12, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Issue: 22 |