Tarihi kaynakların büyük bir bölümü genellikle belirli bir perspektiften olayları aktarırlar. Bu dar bakış açısı araştırmacıları çok kısıtlı bir alanda çalışmaya mecbur bırakabilir. Ancak bu bakış açısı farklı kaynak türlerinin çalışmaya dahil edilmesiyle birlikte genişleyebilir ve karanlıkta kalan birçok farklı noktanın aydınlanmasına vesile olabilir. Bu minval seyahatnameler, tarih araştırmalarında karanlıkta kalmış, gözden kaçmış veya toplumun göz ardı etmiş olduğu olguları ve olayları gün yüzüne çıkarmakta önemli rol oynamaktadır. Hiçbir özelliğine aşina olmadığı bir toplumun içine giren seyyahlar, o kültüre yabancı olmaları hasebiyle insanların kanıksadığı birçok durumun ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Başka bir ifadeyle birçok tarihi kaynağın görmezden geldiği hususlara dikkat çeker ve tarihçilere farklı bir perspektif imkânı tanırlar. Ayrıca tarihi olayların yanı sıra birçok antropolojik, toponomik ve tipolojik bilgiler vererek günümüz araştırmacılarına zengin ve keyifli bir anlatı sunarlar. İşte bu zengin kaynaklar arasında bulunan bir eser de 1573 Osmanlı topraklarını ziyaret etmiş olan Philippe du Fresne-Canaye’ın seyahatnamesidir. Yazdıklarıyla ve kişiliğiyle ilginç bir karakter olan Canaye, kaleme aldığı seyahatnamesiyle Osmanlı araştırmacılarına geniş bir bakış açısı sunuyor. Orijinali
İtalyanca olarak kaleme alınan ve bir seyahat anlatıları mecmuası içerisinde el yazması şeklinde bulunan bu eser Fransızca olarak Le Voyage du Levant başlığıyla 1897 yılında Paris’te basılmış ve M. H. Hauser tarafından akademik camiaya tanıtılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitabiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 30 |