Bilindiği gibi nezaket ve nezaketsizlik olguları toplumbilim,
budunbilim, psikoloji, dilbilim, pragmatik ve kültürlerarası pragmatiğin ortak
araştırma konularından biridir. Dilde nezaketsizliğin tanımının yapılması
önce nezaketin tam ve doğru bir tanımını gerektirir. Oysa bazı toplumsal
etkileşim ortamlarında, her ne kadar her iki olgu için de evrensel,
dolayısıyla ortak stratejiler var olduğu kanısı yaygınsa da, bu stratejilerin
tanım ve kullanımları bir kültürden diğerine değişkenlik gösterebilmektedir.
G. Leech'in maksimlerine dayanarak nezaketin sözlü ya da sözsüz
biçimde davranışa dönüşmediği durumlarda nezaketin olmadığını
varsayarsak, bu, nezaket, nezaketsizlik ve kabalık olguları arasındaki
sınırları çizebilme, hangisinin nerede başlayıp nerede bittiğini
yorumlayabilme konusunda bir başlangıç noktası oluşturabilir. Bu durumda
örneğin, bir bireyin bir başka bir bireyi utandıracak ya da rahatsız edecek
davranışlardan ve bireysel özel alana girmekten kaçınmaması
nezaketsizlik olarak yorumlanabilir. Ancak tam bu noktada devreye giren
kültürel değerler ve yargılar olası tanım ve yorumların her toplumda ve
kültürde aynı olamayacağını gösterir. Bu da kültürlerarası iletişimin
sağlanıp sağlanamaması konusunda son derece önemli bir ölçüttür.
Bu çalışma öncelikle, kültürlerarası pragmatik bakış açısıyla, dil
düzeyinde nezaketsizliğin göstergelerinden bazılarını Fransızca ve
Türkçe'de çeşitli sözlü İletişim örneklerine dayanarak ve karşılaştırmalı
olarak incelemeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 23, 2012 |
Published in Issue | Year 2006 Volume: 3 Issue: 2 |