There is a conceptual difference between history and writing about history itself. The relationship between history and history writing is constantly manipulated by the political powers and social groups involved and the media. For this reason, while there is only one historical passage there may exist many different accounts of it. Today, the media is undeniably one of the most important elements in writing/rewriting history and television is one of the most powerful and effective tools of the mass media. Television broadcasting claims to deal with history objectively through programmes such news programmes, documentary and discussion programmes. However, television can also reach and influence a massive amount of audience through historical series. The Magnificent Century, a historical fiction television series that has started in recent times, gives an account of the reign of Kanuni Süleyman, one of the most important Ottoman Sultans. The series has a considerably big audience potential in Turkey and in foreign countries. The way history is presented, the way historical events, concepts and individuals are retold in The Magnificent Century TV series, have become a focal point of discussion not only for social groups but also for parliament members. This study aims to offer a viewpoint about the relationship between history and the mass media by applying a deconstructive approach to the historical reception created by the TV series The Magnificent Century. The study results show that historical reality can be deconstructed by historical serials.
Kavramsal olarak tarih ile tarihin yazımı arasında bir farklılık bulunmaktadır. Tarih ve tarih yazımı arasındaki ilişki siyasi iktidar, toplumsal gruplar, medya gibi güçler tarafından yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Öyleyse ortada yalnızca bir tarihsel akış söz konusu iken sayıca çok fazla ve çok farklı tarih yazımına rastlamak mümkün görünmektedir. Günümüzde ise tarih yazıcılığının en önemli unsurlarından birisi medya, medyanın en güçlü, etkili araçlarından birisi ise televizyondur. Televizyon yayıncılığı haber, belgesel, tartışma programları gibi yayınlar vasıtasıyla tarihi nesnel kriterlere göre ele alma iddiasına sahiptir. Ancak televizyon, tarihi diziler sayesinde ise çok daha geniş izler kitlelere ulaşabilmekte ve onları etkilemektedir. Yakın dönemde yayınlanmaya başlayan ve Osmanlının en önemli padişahlarından biri olan Kanuni Sultan Süleyman’ın dönemini anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisi gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında büyük bir izlenilirlik elde etmektedir. Muhteşem Yüzyıl dizisi tarihsel olayları, kavramları ve tarihsel aktörleri sunuş biçimi tarihçiler, çeşitli toplumsal gruplar ve hatta siyasetçiler tarafından tartışılmaktadır. Bu çalışma, Muhteşem Yüzyıl dizisinin yarattığı tarihsel algıyı yapısökümü kuramı çerçevesinde ele alarak tarih ve medya ilişkisine bir bakış açısı kazandırmayı amaçlamıştır. Araştırmada elde edilen veriler, tarihsel gerçekliğin tarihi diziler aracılığıyla yapısökümüne uğrayabileceğini ortaya koymaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 45 - İletişim Fakültesi Hakemli Dergisi |