Avrupa Bütünleşmesi hareketini incelerken bu makale temelde iki ana soruya cevap aramaktadır. Daha ne kadar süreyle kollektif kimlikleri (milli, kültürel, dini veya medeniyet bazlı) Uluslararası İlişkilerin ana analiz birimi olarak kabul etmek zorundayız? Ayrıca, ulus/medeniyet/kültür/din bazlı olmanın ötesindeki meşruiyet formları tamamen bir hayal olarak mı kalacaktır? Bugün en gelişmiş bölgesel siyasi ve ekonomik bütünleşme hareketi durumundaki Avrupa Birliği'nin bu çerçevedeki başarı ve başarısızlıklarının analizi, bu tür yönetişim modellerinin (çoğul medeniyet formlarını içselleştiren ve dağıtımcı adaleti sağlayabilen) ortaya çıkma olasılıkları hakkında önemli ipuçları verecektir. Bu çerçevede, bu makale, Avrupa Birliği'nin, söz konusu çoğul medeniyet formlarının oluşabilmesi ve sosyal politikalarla desteklenmiş sürdürülebilir kalkınma modelleri gelişmesi için bir bölgesel siyasi deney alanı olarak ele alınabileceğini öne sürecek ve bu bağlamda söz konusu yapıyı inceleyecektir.
Bölgesel Entegrasyon Avrupa Birliği Sürdürülebilir Kalkınma Sosyal Politikalar Çoğul Medeniyet Formları
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 28, 2011 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 60 Issue: 1 |