Zamanaşımı bazı hukuki ve sosyolojik gerekçelerle birçok hukuk sistemi
tarafından eskiden beri kabul görmüş bir müessesedir. "Kazandırıcı" ve
"düşürücü" olmak üzere iki tür zamanaşımı vardır. Kazandırıcı zamanaşımını
kabul etmeyen İslam Hukuku, gerek hukuk gerekse ceza davalarında
düşürücü zamanaşımmı benimsemiştir. Bu hukukun uygulama sürecinde
önceleri, hâkim zamanaşımını hukuk davalarında kendiliğinden dikkate
alırken; sonraları davalı tarafından ileri sürülmesi halinde göz önüne alınması
gerekir şeklinde bir görüş benimsenmiştir. Bu makalede zamanaşımının
hukuk davalarında sadece davalı tarafından ileri sürülmesi halinde dikkate
alınmasının, İslam Hukuku'nun kabullerine daha uygun olacağı görüşü ileri
sürülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 18, 2012 |
Published in Issue | Year 2005 Issue: 11 |