Hekimi, hatalı tıbbi uygulamadan sorumlu tutulabilmek için öncelikle aralarında hekim hasta ilişkisinin bulunması gerekir. Hekimin en başlıca görevi başladığı tedaviyi-ameliyatı sonlandırmaktır. Uygulanan tıbbi girişime rağmen bedeni bir zarar veya ölüm meydana gelebilir. Bu beklenti, tıp uygulamalarında önceden tespit edilebilmeli ve bunun önlenmesi için bir girişimde bulunulmalıdır. Eğer hatayı engellemede eksiklik varsa yapılan uygulama “hatalı tıbbi uygulama=malpraktis” olarak değerlendirilir. Tıbbi uygulama hatası, hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarardır. Bir tıbbi uygulamada onam alma işlemi tedavide olabilecek her gelişmeyi hastaya önceden bildirmekle gerçekleştirilir. Yeterli tıbbi bilgilendirmeden sonra alınacak onam (aydınlatılmış onam), hukuken geçerlidir. Bunu ispatlama yetkisi hekime aittir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin hekimlik, hastayla çok özel ve çok yakın ilişkiyi gerektirir. Beklenmedik ve öngörülmeden ortaya çıkan hataların bireysel kusurlar değil de, sistem kusurları olarak kabul edilmesi, hataların azaltılması için çalışan katılımını sağlayacak en önemli uygulamadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | November 15, 2011 |
Submission Date | November 15, 2011 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 68 Issue: 4 |
Contact information and address
Addressi: İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı, Turgut Özal Cad. 34093 Çapa, Fatih, İstanbul, TÜRKİYE
Email: itfdergisi@istanbul.edu.tr
Phone: +90 212 414 21 61