In various periods of history, many civilizations have assigned different roles to women for various reasons. These appear as traditions, patriarchal society structure, religious beliefs, customs and customs. Some societies have symbolized women as fertility, peace and happiness. Some people see women as seductive. For example, in ancient Greek culture, women were characterized as unintelligent. We can see that in medieval societies dominated by the church and the aristocracy, women were kept out of the social sphere and confined to the home. Judaism has been stricter in its attitude towards women than other religious beliefs. In early Christianity, women represented silence, chastity and benevolence. Under changing conditions, it is possible to come across expressions that glorify men in some texts belonging to Christianity. Some say that the religion of Islam glorifies women, while others say that it excels men. A similar debate has been going on in Iran for years. With the Islamic Revolution in Iran, radical changes have been made regarding women in many social areas. In particular, the issue of compulsory hijab causes serious problems even today. Those who oppose the rules introduced have said that this situation leads to gender inequality. According to the conditions of the post-revolutionary period and the changing leaders, some strict rules have been stretched. However, from time to time there are serious clashes between the public and the police in the country. Dec. The factors that reveal the problematic of the phenomenon of women have been revealed and examined in the historical process. In the second stage, the factors behind the regime’s policies towards women after the Islamic Revolution in Iran were stated, and the attitudes and behaviors of women towards these policies were examined. The fact that this issue is causing serious discussions and even conflicts in Iran even today shows how important and deep the issue is.
Women Sovereign Culture Patriarchal Society İran Islamic Revolution. Freedom
Tarihin çeşitli dönemlerinde birçok medeniyet çeşitli nedenlerden dolayı kadına farklı farklı roller yüklemiştir. Bunlar, gelenekler, ataerkil toplum yapısı, dini inançlar, örfler ve âdetler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazı toplumlar kadını bereket, huzur ve mutluluk olarak simgelemişlerdir. Bazı toplumlar ise kadını baştan çıkartıcı olarak görmüşlerdir. Örneğin eski Yunan kültüründe kadınlar akılsız olarak nitelendirilmiştir. Kilise ve aristokrasinin egemen olduğu ortaçağ toplumlarında kadının toplumsal alanın dışında tutulduğunu ve evle sınırlandırıldığını görebiliriz. Yahudilik diğer dini inançlara göre kadına karşı tutumu daha katı olmuştur. İlk Hristiyanlıkta ise kadınlar sessizliği, iffeti ve yardımseverliği temsil etmişlerdir. Değişen koşullar içerisinde Hristiyanlığa ait bazı metinlerde erkeği yücelten ifadelere rastlamak mümkündür. Kimileri İslam’ dininin kadını yücelttiğini söylerken, kimileri ise erkeği üstün tuttuğunu söylemiştir. Benzer tartışma yıllardır İran’da da yaşanmaktadır. İran İslam Devrimi ile birlikte birçok sosyal alanda kadınlarla ilgili kökten değişikliğe gidilmiştir. Özellikle zorunlu başörtüsü konusu bugün bile ciddi sorunlara yol açmaktadır. Getirilen kurallara karşı çıkanlar ise bu durumun cinsiyet eşitsizliğine yol açtığını söylemişlerdir. Devrim sonrası dönemin koşullarına ve değişen liderlere göre bazı katı kurallar esnetilmiştir. Ancak zaman zaman ülkede halk ve polis arasında ciddi çatışmalar yaşanmaktadır. Kadın olgusu sorunsalını ortaya çıkaran faktörler tarihsel süreç içerisinde ortaya koyulmuş ve irdelenmiştir. İkinci aşamada ise İran İslam Devrimi’nden sonra rejimin kadınlara yönelik politikalarının arkasındaki faktörler belirtilmiş, kadınların bu politikalara karşı tutum ve davranışları irdelenmiştir. Bu konunun bugün bile İran’da ciddi tartışmalara ve hatta çatışmalara yol açması, konunun ne kadar önemli ve derin olduğunu ortaya koymaktadır.
Kadın Egemen Kültür Ataerkil Toplum İran İslam Devrimi Özgürlük
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 25 |