Çeviribilim alanyazını özelinde kadın çevirmenler konusu pek ele alınmış bir konu değildir. Sınırlı çalışmalar ya erkek çevirmenlerle kıyaslandığında kadın çevirmenlerin gösterdiği bir dilsel özelliği, ya da dilsel olmayan bir yönü ele almıştır. Bu çalışma ise medyada yer bulan ve bilimsel araştırmalarda incelenen kadın çevirmenlerin genel olarak nasıl ön plana çıktıklarını mercek altına almaktadır. Çalışma bulguları internet üzerinde arama motorlarına hem İngilizce hem Türkçe olarak toplumsal cinsiyet, sözlü çeviri, sözlü çeviri yapan kadınlar, kadın çevirmenler vb. sözcükleri girilerek elde edilmiştir. Araştırma sonucunda öne çıkan özelliklerin genel olarak bakıldığında dilsel özellikler, fiziksel özellikler ve kimlik, kişisel kendini sunumun bir parçası olarak zarafet ve aynı cinsiyetten olmanın getirdiği avantajlar olarak saptanmıştır. Bütün olarak değerlendirildiğinde, kadınlara karşı yerleşik olarak halihazırda var olan ön yargıların bu konuda da hüküm sürdüğü dikkati çekmektedir. Bu araştırma kapsamında yapılan sınıflandırma yalnızca çözümleme kolaylığı için gerçekleştirilmiş olup, sosyolojik iklimin değişmesi ve bunun sonucunda yürütülecek daha sonraki araştırmalar ile yapılabilecek olası eklemelere açıktır.
The issue of female interpreting is underresearched in literature. Of the limited studies, there are some studies which focus on one linguistic aspect of the female interpreters as well those which focus on a nonlinguistic aspect in comparison to male interpreters. This study aims to give an overall view on how they appear in media and scientific articles. It was conducted on the basis of an analysis of the hits of some keywords: gender, interpreting, female interpreting, female interpreters and their Turkish counterparts. As a result of the study, these traits are identified as linguistic traits, physical traits and identity, elegance as part of stance and the same-gender advantage. They collectively show that the established prejudices against women prevail. The specified classifications made for the purposes of this study are primarily for ease of analysis, and surely open to new items to be added by the further developments in the sociological climate accompanied by resultant scholarly studies.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 27 |