This paper aims at analysing whether the concept of cultural relativism is useful in discussing gender violence in multicultural societies, particularly, in the cultural defence cases. It is based on a theoretical discussion supplemented by some qualitative case studies. It concludes that although cultural relativism highlights “toleration” and helps to understand “the contextual nature of any principles of justice”, it has more negative implications than benefits. It prevents normative judgement about harmful cultural practices; it equates culture to views of some dominant groups and therefore obscures some underlying reasons for violence against women; it undermines some women’s agency by constituting them as victims of “cultures” and it might articulate with “nationalist” and “racist” discourses by freezing group differences. In accordance with this, it also provides further thoughts on Turkey by examining the implications of the framing “honour killings” as a matter of “tradition” or “custom” (töre).
Keywords: Culture, Cultural Relativism, Women’s Human Rights
TOPLUMSAL CİNSİYET ŞİDDETİYLE İLGİLİ TARTIŞMALARDA KÜLTÜRÜN VE “KÜLTÜREL GÖRECELİĞİN” KULLANIMI ÖZET Bu makalenin amacı çokkültürlü toplumlardaki cinsiyete/toplumsal cinsiyete dayalı şiddet tartışmalarında, özellikle kültürel savunma vakalarında, kültürel görecelilik kavramının kullanımını analiz etmektedir. Çalışma, niteliksel örneklerle desteklenmiş teorik tartışmaya dayanmaktadır. Makalede, kültürel göreceliliğin toleransı vurguladığı ve adalet ilkelerinin bağlamsal doğasını gösterdiği teslim edilmiş ancak faydasından çok negatif içerimleri olduğu ifade edilmiştir. Bu kavramın kullanımının; zararlı kültürel pratikler hakkında normatif değerlendirmeyi önlendiği, kültürü egemen grupların görüşleriyle eşitlediği ve böylelikle kadına yönelik şiddetin altında yatan nedenlerin üstünü kapattığı, kadınları “kültür”lerin kurbanı şeklinde göstererek onların failliğini zayıflattığı ve grup farklılıklarını dondurarak milliyetçi ve ırkçı görüşlerle eklemlenebileceği sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda, “namus cinayetlerinin” bir “gelenek” ya da “töre” meselesi olarak ele alınmasının/ifade edilmesinin ima ettiği anlamların incelenmesi suretiyle, Türkiye üzerine de düşünceler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Kültür, Kültürel Görecelilik, Kadınların İnsan Hakları
This paper aims at analysing whether the concept of cultural relativism is useful in discussing gender violence in multicultural societies, particularly, in the cultural defence cases. It is based on a theoretical discussion supplemented by some qualitative case studies. It concludes that although cultural relativism highlights “toleration” and helps to understand “the contextual nature of any principles of justice”, it has more negative implications than benefits. It prevents normative judgement about harmful cultural practices; it equates culture to views of some dominant groups and therefore obscures some underlying reasons for violence against women; it undermines some women’s agency by constituting them as victims of “cultures” and it might articulate with “nationalist” and “racist” discourses by freezing group differences. In accordance with this, it also provides further thoughts on Turkey by examining the implications of the framing “honour killings” as a matter of “tradition” or “custom” (töre).
Keywords: Culture, Cultural Relativism, Women’s Human Rights
TOPLUMSAL CİNSİYET ŞİDDETİYLE İLGİLİ TARTIŞMALARDA KÜLTÜRÜN VE “KÜLTÜREL GÖRECELİĞİN” KULLANIMI ÖZET Bu makalenin amacı çokkültürlü toplumlardaki cinsiyete/toplumsal cinsiyete dayalı şiddet tartışmalarında, özellikle kültürel savunma vakalarında, kültürel görecelilik kavramının kullanımını analiz etmektedir. Çalışma, niteliksel örneklerle desteklenmiş teorik tartışmaya dayanmaktadır. Makalede, kültürel göreceliliğin toleransı vurguladığı ve adalet ilkelerinin bağlamsal doğasını gösterdiği teslim edilmiş ancak faydasından çok negatif içerimleri olduğu ifade edilmiştir. Bu kavramın kullanımının; zararlı kültürel pratikler hakkında normatif değerlendirmeyi önlendiği, kültürü egemen grupların görüşleriyle eşitlediği ve böylelikle kadına yönelik şiddetin altında yatan nedenlerin üstünü kapattığı, kadınları “kültür”lerin kurbanı şeklinde göstererek onların failliğini zayıflattığı ve grup farklılıklarını dondurarak milliyetçi ve ırkçı görüşlerle eklemlenebileceği sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda, “namus cinayetlerinin” bir “gelenek” ya da “töre” meselesi olarak ele alınmasının/ifade edilmesinin ima ettiği anlamların incelenmesi suretiyle, Türkiye üzerine de düşünceler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Kültür, Kültürel Görecelilik, Kadınların İnsan Hakları
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | July 9, 2015 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 13 |