Allowing for parties of the contract to make an implied choice of law as well as granting
express choice in the determination of applicable law to the contractual obligations is regarded as one of the reforms that was regulated by Turkish Code on Private International
Law and International Civil Procedure no. 5718 (CPIL). According to Art. 24/1 of CPIL,
implied choice of law must be considered undoubtedly either from the terms of the contract
or the circumstances of the case. Even if it is allowed for parties to make implied choice
of law by CPIL, it’s arguable whether this kind of choice of law which seeks a condition
of high certainty will differ from express choice of law or not. Instead of allowing for
such a provision which seeks a condition of high certainty for the purpose of preventing
hypothetical choice of law, allowing for a provision that includes express choice of law
seems more appropriate. For that reason, such a provision seems to be applicable rarely
and only in exceptional cases. This provision as it stands abrogates implied choice of law
ipso facto and serves the parties just to let them making express choice of law.
Choice of law implied choice of law express choice of law contractual obligations applicable law
Sözleşmeden doğan borç ilişkilerine uygulanacak hukukun tayininde taraflara açık hukuk
seçimi yanında zımnî hukuk seçiminde bulunabilme imkânı tanıması, 5718 sayılı Milletlerarası
Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun (MÖHUK) getirmiş olduğu yeniliklerden
biri olarak kabul edilmektedir. MÖHUK m. 24/1’e göre, zımnî hukuk seçiminin
sözleşmenin hükümlerinden veya halin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde
anlaşılması gerekmektedir. Kanunda zımnî hukuk seçimi imkânı getirilmiş olsa da, tereddüde
yer vermeyecek kadar yüksek bir kesinlik koşulu arayan bir hukuk seçiminin açık hukuk
seçiminden farkının olup olmadığı tartışmaya açıktır. Salt farazî irade ile hukuk seçiminin
önüne geçebilmek amacıyla tereddüde yer vermeyen bir düzenlemeye yer vermektense, açık
hukuk seçimine yer vermek daha yerinde görünmektedir. Dolayısıyla, böyle bir düzenleme,
çok ender ve istisnai hallerde uygulanabilir görünmektedir. Söz konusu düzenleme bu
haliyle zımnî hukuk seçimini kendiliğinden ortadan kaldırmakta, tarafların sadece açık
olarak hukuk seçiminde bulunabilmelerine hizmet etmektedir.
Hukuk seçimi zımnî hukuk seçimi açık hukuk seçimi sözleşmeden doğan borç ilişkileri uygulanacak hukuk
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 3, 2016 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 33 Issue: 2 |