Kişisel ilişki kurma hakkı, uluslararası sözleşmelerde ve pekçok ulusal hukuk sisteminde,
sadece ana babaya tanınan bir hak olarak değil, aynı zamanda çocuk açısından da bir
“hak”, yani “karşılıklı bir hak” olarak düzenlenmiştir. Kişisel ilişki kurma hakkına sahip
olanlar; “ana-baba, çocuk ve büyük anne ve büyükbabalar vb. gibi üçüncü kişiler”dir.
Hakimin kişisel ilişki kurulması konusundaki kararında birincil ve en üst ilke olarak belirleyici
olan etken, istisnasız bütün uluslararası ve ulusal pozitif hukuk metinlerinde de
kabul edildiği üzere; “çocuğun yararı” kavramı olmalıdır. Ayrıca, hem kişisel ilişkinin
kurulup kurulmaması noktasında hem de kişisel ilişkinin içeriğinin belirlenmesinde çocuğun
isteği ve görüşünün de dikkate alınması gerektiği uluslararası sözleşmelerde, ulusal
hukuk sistemlerinde ve öğretide kabul edilmektedir. Bu doğrultuda; ayırt etme gücüne sahip
küçüğün kural olarak dinlenmesi gerekli olup çocuğun, kişisel ilişkiyi reddetmesi halinde
kişisel ilişki kurma talebinin de çocuğun yararına uygun olmaması sebebiyle reddedilmesi
gerekir. Yargıtay da; kişisel ilişkinin kurulmasında ve kapsamının belirlenmesinde; çocuğun
görüşünün yeterli idrak gücüne sahipse alınması gereğinin yanısıra çocuğun yaşı, eğitimi,
okul dönemleri, okul tatilleri, kurs dönemlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini
ilke kararı olarak benimsemektedir. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun yararı tehlikeye girerse,
ana ve baba çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezlerse, çocuk fiziksel şiddete uğrar veya cinsel
istismara maruz kalırsa veya kişisel ilişki kurma hakkı sahibinin özellikle çocuğu kaçırması
sözkonusu ise kişisel ilişki kurma hakkı, kesin olarak ve tamamen kaldırılabilir, belirli bir
süre ile durdurulabilir veya sınırlandırılabilir. Her ne kadar kişisel ilişkinin kesin olarak
kaldırılmasına, bir son çare (ultima ratio) olarak başvurulsa da, doktrinde, özellikle kişisel
ilişki kurma hakkına sahip tarafın, çocuğa cinsel istismarda bulunacağı yönünde ciddi bir
şüphe olması ya da çocuğa şiddet uygulayacağı endişesinin olması halinde, hakimin tayin
edeceği bir üçüncü kişinin refakati ve nezaretinde görüşme imkanı olmadığı sürece kişisel
ilişki kurma yolunun kapalı olduğu kabul edilmektedir.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Çocuğun Üstün Yararı Çocuğun Dinlenme Hakkı Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması ve Kaldırılması Yargıtay Kararları
Establishing a personal relationship with the child is not solely recognised as a right only
for the parents but also for the child, and is namely stated as a “vice versa/reciprocal”
right in the context of international treaties and in many national legal systems. Parents,
child and third persons such as grand mothers and grand fathers have the right to establish
a personal relationship. ‘Child’s best interest’ must be the primary and the ultimate
principle and the decisive factor in the judge’s decision as it is accepted without exception
in all international and national positive law contexts. Besides, child’s opinion and desire
should also be taken into consideration, both when maintaining a personal relationship
and also when determining the content of it, as it is accepted in international treaties, national
legal instruments and doctrines. Hence, the child who has the mental competence
should be listened, and when the child rejects the personal relationship, the demand must
be refused due to the fact that it is not suitable for the interest of the child. The Turkish
Court of Appeals also considers as a principle that when establishing a personal relationship
and determining the scope of it, besides the requirement of the child’s opinion to be
listened, the age of the child, the education of the child, school terms, holidays and courses
must also be taken in account. When the interest of the child is under threat because of the
personal relationship and when the mother and father are not seriously take care of the
child, when the child is subjected to physical violence or sexual abuse or especially in the
case of child abduction by the right holder; the right of establishing personal relationship
is absolutely and totally terminated, suspended for a limited time or restricted. Although
the termination of the contact is applied as “ultima ratio”, it is accepted in the doctrine
that, especially in the case of serious doubt about sexual abuse of the child by the rightholder
or the implementation of violence; unless there is a possibility of contact under the
supervision of a third party, the maintenance of the personal relationship should be ended
Personal Relationship with the Child Contact with the Child Best Interest of the Child Child’s Right to be Heard Limitations to the Right of Contact With the Child and Termination of theRight of Contact
Subjects | Law in Context |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 35 Issue: 1 |