Yunanistan’da bilim tarihi araştırmaları ve bu bilim dalının kurumlaşması, yirminci yüzyılın ikinci çevreğinde, Michael Stephanides’in (18681959) çalışmalarıyla ve onun Atina Üniversitesi’ne professor olarak atanmasıyla başlamıştır. Ancak onyedinci yüzyılın başında, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Rum toplumlarında ortaya çıkan ve “Ortodoks humanizma” olarak adlandırılan yeni bir düşünce akımı, Hristiyan dogmadan ayrılmaksızın Eski Yunan öğretisini (bilimini) yeniden incelemeyi hedeflemekteydi. Bilim Tarihi bu düşünce akımını kuvvetlendirici bir unsur olarak ortaya çıktı.
Avrupa’daki Aydınlanma’yı takip eden Yunan Aydınlanması, Batı Avrupa’da yaşayan Yunanlıların ekonomik olarak gelişmesi, Fransız devrimi ve Napoleon’un seferleri, ulusal bağımsızlık fikrini kuvvetlendirdi. Yunanlı aydınlara göre değerli herşey ki bunlar arasında bilim de vardı Avrupa’dan gelmekteydi. Bilim, Eski Yunan’da doğmuştu ama Avrupa’ya geçmiş ve orada gelişmişti.
Modern Yunan Devleti’nin kuruluşundan sonra modern Yunan tarihçileri tarafından geliştirilen yeni ideolojiye göre, Yunan tarihi üç döneme ayrılmıştı: Eski Çağ, Bizans Dönemi ve Modern Dönem. Bu yeni tarih anlayışı, Bizansın rolünü önemli kıldı. O zamana kadar Yunan bilim tarihçiliğinde Bizans’tan söz edilmezdi. Bu anlayışa gore, Eski Yunan bilimi Bizans’ta korunmuş ve Avrupa’ya aktarılmıştı. Osmanlı döneminde ise bilim, Rum cemaatlerin okullarında canlı kalmıştı. Osmanlı dönemindeki dört yüzyıllık açığı kapatmak için Yunan Devleti, Osmanlı döneminde ürün veren Yunanlı yazarların eserlerinin bir bibliyografyasını hazırlatmak istedi ve bunun için bir ödül koydu. Bibliyografya 1869’da yayımlandı.
Yunanistan’ın bugünkü anlamda ilk bilim tarihçisi olan ve yukarıda anılan Michael Stephanides, bu yeni tarih akımına mensuptur. Yunan tarihinin üç dönemini bilim tarihine uygulamıştır. Aynı geleneğe dahil ettiği Eski Yunan, İskenderiye ve Bizans kimyası üzerinde yazmış olduğu gibi, Osmanlı döneminde Yunan bilimi hakkında eser vermiş ilk bilim adamıdır. 1924 yılında dünya üzerindeki ilk bilim tarihi kürsülerinden biri olan Atina Üniversitesi Matematik ve Fizik Fakültesi Bilim Tarihi kürsüsüne profesör olarak atanmıştır. Stephanides, Londra’daki İkinci Uluslararası Bilim Tarihi Kongresi’ne (1931) katılmış ve Sovyet sosyal bilimcisi Buharin’in sosyal tarih ile bilimsel gelişme arasındaki ilişye dikkat çeken ve Sovyet tarihçisi Hessen’in Newton’un keşifleri ile İngiliz kapitalizminin gereksinimlerine dikkat çeken konuşmalarının etkisinde kalmamış ve Eski Yunan biliminin önemi ve Bizans ile olan ilişkisini ortaya koymak için milli tarihyazıcılığı çizgisinde yürümeye devam etmiştir. Kendisinden sonra kürsüsü verimli olamamış ise de Yunanistan’da bilim tarihiyle ilgili bazı kitaplar yayınmlanmıştır. Bunlar arasında, Antik Çağ Yunan bilim adamlarının (Arkimedes, Appolonius, Öklides) eserlerinin edisyonları bulunmaktadır.
Günümüzdeki bilim tarihçileri topluluğunu oluşturan yeni nesil Yunanlı bilim tarihçileri, Generaller cuntasının (19671974) düşmesinden sonraki dönemde yetişmiştir. Sol kanada mensup bu bilim tarihçileri, siyasi sebeplerden dolayı (Cunta dönemi eğitim sisteminde Eski Yunan dönemi kısır bir şekilde yüceltildiği için) Eski Yunan bilimini araştırmaktan uzak durmuşlardır. 1970’lerde, Yannis Karas yeni bir araştırma alanı açmış ve Yunan kaynaklı olmayan bilginin Osmanlı dönemindeki Rum cemaatlerine girişini ve yayılmasını incelemeye başlamıştır. Bu alan kısa sürede bilim adamlarının ilgisini çekmiş ve Avrupa’da bilim tarihi konusunda çalışanlarla birlikte, Yunanlı bilim tarihçileri topluluğu oluşmuştur.
Y.Karas’ın 1970lerin sonunda National Hellenic Research Foundation (NHRF) bilim tarihi konusunda araştırmacı olarak kabul edilmesi önemli bir gelişmedir. Bu kurum, 1958 yılında, üniversitelere kabul edilmek için çok ilerici olan bilim adamlarının, Yunan Kralı’nı ve Amerikalıları, Yunanistan’ın Doğu Avrupa’da örneği bulunan araştırma merkezlerine benzer bir merkeze ihtiyacı olduğu konusunda ikna etmeleri neticesinde, soğuk savaş döneminde kurulmuştur. O dönemde, bilim tarihi ve felsefesi konusunda çalışan bilim adamlarının ortak özellikleri şunlardır: Matematik bilimleri konusunda lisans eğitimi almışlardı, sol hareketin içinde olmuşlar ve lisans üstü eğitimlerini yurt dışında yapmışlardı. Yunanistan’a dönüp üniversiteye girmişler ve bilim tarihi ve felsefesini öğretmeye başlamışlardı. Eski Yunan ve Bizans bilimini değil, Avrupa bilimini (19. ve 20. yüzyıllar) veya Bizans sonrası Yunanistan’da bilimi araştırmaktaydılar. Bu grup, Yunanistan’daki ilk bilim tarihçisi topluluğu olarak nitelendirilebilir
1980’lerin sonunda bilim tarihinin Yunanistan’daki örgütlenmesi şu şekilde gelişmiştir: NHRF dışında, biri Selanik Üniversitesi, diğeri Atina Teknik Üniversitesi’nde olmak üzere iki bilim tarihi eğitim programı vardır. Başka üniversitelerde, program statüsünde olmasa da, bilim tarihi dersleri verilmekte, araştırmalar yapılmaktadır. 1991 yılında Yunan Bilim ve Teknoloji Tarihi Cemiyeti kurulmuştur. 1994’te, Atina Üniversitesi’nde “Bilim Metodolojisi, Tarihi ve Teorisi Bölümü” açılmıştır. Aynı dönemde, Yunanistan’daki bazı üniversitelerde bilim tarihi konusunda lisans üstü çalışmalar başlamıştır.
1996’da yayıma giren Neusis dergisinde çok sayıda bilim tarihi makalesi yayımlanmaktadır. 1999’da ise NHRF tarafından Newsletter of History of Science in Southeastern Europe’un yayımlanması, 2002’de Atina Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde lisans üstü derslerin verilmeye başlanması ve iki üniversiteye (Volos, Patras) daha bilim tarihinin girmesiyle, bilim tarihçileri grubu büyümüştür.
Yunanistan’daki bilim tarihçileri bugün başlıca iki alanda çalışmaktadır. Birincisi, klasik bilimin 1619. yüzyıllarda Yunanistan’da yayılmasıdır ve hedef, Avrupa Aydınlanması’nın Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ve Venedik topraklarındaki Rum topluluklarına etki sürecini ve daha sonra Yunan Devleti’nin Avrupa modeli üzerine kurduğu bilim ve eğitim kurumlarını incelemektir. Bu sebepledir ki, son yıllarda bu çalışmalar 19. ve 20. yüzyılları kapsamakta ve teknoloji tarihini de içine almaktadır. Yine son yıllarda, bilim tarihçilerinin sayıca artmasıyla, Eski Yunan ve Bizans dönemi bilimi üzerinde araştırmalar ortaya çıkmıştır. Uluslararası akımlar doğrultusunda araştırmalar yapılmakta ve Yunanlı bilim tarihçilerinin ilgi ve araştırma alanları gün geçtikçe genişlemektedir.
The present article aims to review the development of history of science
studies in modern Greece in the 20 th century beginning with Michael
Stephanides, first professor of history of science at the University of Athens,
who represented the a tradition aiming to demonstrate the birth of modern
European science in Ancient Greece.
The new generation of Greek historians of science who would form the
present scientific community appeared in late 1970s. They turned away from
the study of Ancient Greek science. Yannis Karas opened a new field, that of
the study of the spreading of a scientific knowledge not born in Greece or to
the Greek communities of the Ottoman Empire. This field soon interested a
great number of scholars who, together with colleagues working on history of
science in Europe, constituted the first community of Greek historians of
science.
The first institution embracing this new field, was the National Hellenic
Research Foundation (NHRF) which accepted at the end of the 1970s Yannis
Karas as a researcher on history of science. In late 1980s, educational
programs were organized in the University of Thessaloniki and National
Technical University of Athens.
In the beginning of 1990s the Greek Society of History of Science and
Technology was created and a “Department of Methodology, History and
Theory of Science” newly created at the University of Athens in 1994. The
publication of the journal Neusis in 1996 and the Newsletter of History of
Science in Southeastern Europe by the NHRF in 1999 widened the
communation and exchange of information among historians of science. The
postgraduate teaching of history of science at the Department of Education of
the University of Athens was organised in 2002. Institutionalisation led to the
expansion of the community of Greek historians, and researches are presently
carried in line with historiographical trends that are developing in the
international community.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2005 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 6 Issue: 2 - Emre Dölen Armağanı Cilt:6 sayı:2 |