On dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci yüzyılın başı,
Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasal yapısının çözüldüğü, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurulduğu sancılı bir dönüşüm sürecidir. Gençlik ve olgunluk çağları bu zaman
dilimine denk gelen kuşaklardan, sıradışı ölçüde üretken bireyler yetişmiştir. Bu
makalede yaşam öyküsü ele alınan elektrik mühendisi Kâmuran Sırrı (1891-1935),
bu kuşağın insanıdır. İstanbul’da özel bir ilkokulu bitirip yine İstanbul’daki Saint
Joseph Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Paris’e giderek École
Supérieure des Travaux Publics’in elektrik şubesine devam etmiştir.
Mezuniyetinin ardından Fransa’daki bir fabrikada iki yıl kadar makine yapımı üzerine
staj yapmış ve 1913’te İstanbul’a dönmüştür. Bu tarihten ölümüne kadar geçen
süre içinde İstanbul, Adana, Ankara ve İzmir’de üretken bir yaşamı olmuştur. Dönemin
çeşitli dergilerinde yayımlanmış, çoğu elektrik hakkında çok sayıda popüler
yazısı vardır. Ayrıca elektrik konusunda yayınlanmış kitapları bulunmaktadır.
Mühendislik kariyerinin bir kısmını İstanbul, Adana ve Ankara’da sanayiye usta
işçi yetiştiren meslek okullarında öğretmenlik yaparak, geri kalan kısmını ise
özel sektör, devlete bağlı kurumlar ve belediyelerde elektrik ve makine
mühendisliği yaparak geçirmiştir. Yayınlanmış yazıları, dönemin pek çok aydını
gibi ülkenin Avrupa karşısında endüstriyel geri kalmışlığını mesele edindiğini
ve bu durumu değiştirmek için çabaladığını göstermektedir. Kâmuran Sırrı’nın
iktisadi kalkınmaya katkı sağlamak bakımından her bir bireyin atacağı küçük ve
yavaş adımların bile bir fark yaratacağına yönelik pozitif bir tutumu vardır.
En çok ilgilendiği mesele, Türkiye’de sanayi alanında çalışacak usta ve işçi
ihtiyacıdır. Ayrıca kendi geliştirdiği bir elektrikli alet için Avrupa’da
çeşitli kurumlara patent başvurusunda bulunmuş, İstanbul’da makine üreten küçük
bir fabrika açmıştır.
Kâmuran Sırrı, on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde
yaşamış aynı zamanda dini ilimlere hâkimiyeti ve şiirleriyle tanınan ünlü bir
Osmanlı valisi Giritli Sırrı Paşa’nın oğludur. Gençlik yıllarını, babası gibi bir
Osmanlı valisi olan amcasının çocukları ile birlikte oldukça politik bir
ortamda geçirmiştir. Bunlardan biri II. Meşrutiyet döneminde ve Cumhuriyet’in
ilk yıllarında aktif olarak siyasetle ilgilenen ve ilk Osmanlı sosyalistlerinden
sayılan Suphi Nuri İleri; diğeri ise, II. Meşrutiyet döneminin ünlü
gazetecilerinden Celal Nuri İleri’dir. Yakın ve uzak akrabaları arasında, edebiyat
ve sanat alanında ön plana çıkmış isimler bulunmaktadır. Ancak Kâmuran
Sırrı’nın hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir. Diğer bir deyişle o, ünlü
Osmanlı ailelerinin ünlü olmayan üyelerinden biridir. Makale, Kâmuran Sırrı’yı
bir elektrik mühendisi olarak hayata döndürmeye çalışırken, onu, döneminin
elektrik mühendislerinin sosyolojik profili bağlamında resmetmeyi
hedeflemektedir.
Late nineteenth and early twentieth century was a period
of political turmoil and transformation which ended with the dissolution of the
Ottoman Empire and the foundation of the Republic of Turkey. Many extraordinarily
productive individuals were brought up during this period. This article will
focus on the life of a little-known member of this fascinating generation, namely
Kâmuran Sırrı (1891-1935), an entrepreneurial and reformist Turkish electrical
engineer. He had the privilege of being educated first in a private elementary
school, and then in the Lycée
Saint-Joseph, a French high
school in Istanbul. He completed his
higher education in Paris, in the electrical
engineering section of the École
Supérieure des Travaux Publics. He learned the basics of the profession
in a machine factory in France during his two-years of internship. He turned
back to Turkey in 1913 and worked in İstanbul, Adana, Ankara and İzmir until he
died in 1935. He taught in vocational technical schools in Istanbul, Adana and
Ankara which trained qualified workers and masters for the industry. Then, he
worked as an engineer in state institutions, in the private sector and in the municipalities.
He wrote on electricity in the science columns of famous magazines, he also
published a couple of books on electrical engineering. His writings reveal that
he dwelled on the issue of industrial backwardness of Turkey which was a
frequently addressed question at that time. As a young optimistic engineer, he
set forth that everyone must take a step without thinking how small it is or
how long it will take to achieve a developed industry. He not only worked as a
salaried employee but also was an entrepreneur who endeavoured to realize his
ideas; he applied for a patent of an electrical device that he developed
himself and established a small machine factory in Istanbul as well.
Kâmuran Sırrı was the son of an Ottoman governor
Giritli Sırrı Pasha (1844-1895) who was celebrated for his poetry and his
mastery in religious knowledge. He lost his father when he was 4 years old. He
might have spent his youth in a very political environment together with his
cousins from father’s side, including a very well-known journalist of the IInd
Constitutional Period, Celal Nuri İleri (d. 1938) and one of the earliest
Ottoman socialists Suphi Nuri İleri (d.1945). Within his close and distant
relatives and family circle there were many people having a reputation in
literature, art or politics. If not completely invisible among them, Kâmuran
Sırrı was a shadowy figure. This article attempts to construct a biography of
him and will try to picture him as an electrical engineer within social and
political context.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 18 Issue: 1 |