Çalışmak insandan ayrılmaz bir vasıftır. İnsan çalışmadan boş durursa rahatsız ve huzursuz olur. Üstelik tarih boyunca kabiliyet, beceri ve zamanlarını değerlendirerek sistemli bir tempoyla çalışanlar yükselmişler ve medeniyetler kurmuşlardır. Çalışmayanlar ise geri kalmışlardır. İslam dini çalışılmasını, zaman ve insan gücünün değerlendirilmesini övmüş, tercih etmiş ve emeğe değer vermiştir. Tembelliği ise devamlı yermiştir. Çalışanlar Allah'ın sevgili kulları olarak görülmüştür. Bir ülkenin veya bir toplumun kalkınması, ilerlemesi çalışma temposunun hızına bağlıdır. Bu nedenle İslam dininin insanlardan çalışmayı istemesi, tembelliği hoş görmemesi kalkınmanın ve ilerlemenin itici gücü olmuştur. Müslümanlar çalışınca kalkınmışlar ve medeniyetler kurmuşlardır. Çalışmayınca da geri kalmışlardır. Working is an adherent qualification to human being. If man has no work to do, he will be uncomfortable and uneasy. Furthermore in history, workers, who systematically evaluate their skills, talents and times, have ascended and established civilizations. On the other side, those who are not working have remained undeveloped. Islam commends and prefers to working and to utilizing the time and human power and appreciates the labor, although It permanently satirizes indolence. Workers are considered as God's beloved servant. The development of a country or of a society depends on the impetus of progressive working tempo. For that reason, Islam's request of working from human being and disapproving of indolence has become a catalyst to development and improvement. When Muslims works, they will become developed and found civilizations and they don't, they will remain undeveloped.
ABSTRACT
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 17, 2011 |
Published in Issue | Year 2004 Issue: 30 |