1919 Kasım'ı ile 1921 Nisan'ı arasını İtilaf kuvvetlerinin işgali altındaki İstanbul'da geçiren Ukraynalı ressam Alexis Gritchenko (Oleksa Hryshchenko), 1923’te Paris’te Constantinople Bleu et Rose (Konstantinopolis Mavi ve Pembe) sergisini açtı ve 1930’da halen yaşadığı Paris’te İstanbul’da tuttuğunu söylediği günlüğünü yayımladı. Günlük’te Bizans Konstantinopolis’ine, onun tarihine, kültürüne, sanatına, mimarisine dair pek çok bilgi verir. Gritchenko’nun aktarımları hem güncel tarihyazımına hem de kişisel gözlemlerine dayanır ve tüm bunları duyusal bir deneyim olarak sunar. Gözlemleriyle beslediği tarih bilgisi, Günlük’te antik, Bizans ve Osmanlı’dan parçalar taşıyan eklektik ve tarihdışı bir Konstantinopolis olarak karşımıza çıkar. Gritchenko, Bizantinizm olarak değerlendirilebilecek eserler üreten modernist bir ressamdır, bu yönüyle çağının bir temsilcisidir; Vladimir Tatlin, Vasily Kandinsky gibi Gritchenko da Bizans sanatı üzerine düşünmüştür. Gritchenko’nun sözlü betimindeki duyusallık ve eklektik tarih algısı İstanbul’da ürettiği resimlerde de gözlenebilir. Özellikle şehrin Bizans surları ve Ayasofya’yı tasvir ettiği eserlerde Bizans ve Osmanlı ögeleri iç içe geçer. Gritchenko’nun Günlük’te kurguladığı Tarihi Yarımada, mekânları, yapıları, insanları ve onların gündelik hayatlarıyla tarihin akışının dışında kalmış, ancak tüm parçaları birbiriyle uyum içinde kurgulanmış fantastik atmosferiyle bir hierotopos’tur. Bu yazıda Günlük’te Bizans tarihi, yapıları ve kültürüne yapılan atıflar saptanmış ve bunlar hem çağdaş hem de Gritchenko’nun erişimi olabilecek yazın çerçevesinde değerlendirilmiştir. Böylece Gritchenko’nun, okuma ve gözlemlerine dayalı Konstantinopolis’ini nasıl kurguladığı gösterilmiştir.
Bu makaledeki gözlem ve argümanların bir kısmı, daha önce Meşher’in Alexis Gritchenko: İstanbul Yılları adıyla 2020’de düzenlediği sergi kapsamında yayınlanan Meşher Podcast programının, 8 Kasım 2020’de Tarkan Okçuoğlu ile birlikte konuğu olduğum Alexis Gritchenko: İstanbul Mavi ve Pembe bölümünde tartışılmıştır. Tüm Meşher ekibine, özellikle de serginin küratörleri Ebru Esra Satıcı ve Şeyma Çetin’e, Karoly Aliotti’ye ve Nazlı Efsa Aktar’a beni konuk ettikleri için teşekkür ederim. Tarkan Okçuoğlu’na, beni Alexis Gritchenko’nun eserleri ve günlüğü üzerine düşünmeye davet ettiği ve bahsi geçen programın hazırlanışı esnasındaki zihin açıcı fikir paylaşımları nedeniyle minnettarım.
Ukrainian artist Alexis Gritchenko (Oleksa Hryshchenko), who lived in Istanbul between November 1919 and April 1921 during the occupation of the Allied forces, opened the Constantinople Bleu et Rose exhibition in Paris in 1923, where he displayed his works on Constantinople. In 1930, while living in Paris, he published a chronicle of his life in Istanbul (Deux ans à Constantinople). It depicted the Byzantine history, culture, art, and architecture in Constantinople. While his knowledge benefited from both the contemporary historiography and his scrutiny, he presents them as sensory experiences. What emerged was an ahistorical Constantinople, an amalgamation of eclectic features from the Ancient, Byzantine, and Ottoman periods of the capital. Gritchenko was a modernist artist who produced Byzantinism, much like his cohort, including Vladimir Tatlin or Vasily Kandinsky. His art reflected sensuous oral descriptions and eclectic representations of history, reproducing Byzantinism. The Historical Peninsula in Gritchenko’s journal is a hierotopos, a carefully rendered, fantastic atmosphere with ahistoric yet harmoniously functioning spaces, buildings, people, and daily life. This article evaluates and assesses the journal’s references to Byzantine history, monuments, and culture in the context of both the contemporary literature on Byzantine history and the literature that Gritchenko may have accessed. Thus, we reveal how Gritchenko constructed a Constantinople based on his readings and observations.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 30 |