19 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye’nin batısında yer alan Ege Bölgesindeki Kütahya il sınırları içinde kalan Simav
Fay Zonunda (SFZ) büyüklüğü ve derinliği farklı sismoloji merkezleri (KRDAE: Mw=5.7, Ml=5.9 h=8 km; AFAD:
Mw=5.8, Ml=5.7 h=25 km; USGS Mw=5.8 h=7 km; IRIS (Incorporated Research Institutions for Seismology)
Mw=6.0 h=4.6 km) tarafından farklı açıklanmış olan bir deprem meydana gelmiştir. Depremin dış merkez üssü
ülkemizin önemli deprem kuşaklarından biri olan Batı Anadolu’nun açılma rejimi içerisindeki en büyük çöküntü
alanlarından Gediz grabeninin kuzeybatısındaki SFZ üzerinde yer almaktadır. SFZ, depremsellik açısından aktif,
diri listrik fayların bulunduğu, Batı Kuzeybatı-Doğu Güneydoğu doğrultulu yaklaşık 15-20 km. uzunlukta ve 2-3
km genişliğinde bir zondur (JMO, 2011). Bu çalışmada, uzak alan cisim dalgalarından faydalanılarak, Kikuchi ve
Kanamori (1991) tarafından geliştirilen dalga şekli ters çözüm yöntemi kullanılmış ve açılma bölgesindeki sığ bir
depremin oluşum mekanizması hakkında bilgi edinilmeye çalışılmıştır. Faylanmanın doğrultusu, eğim ve kayma
açıları sırasıyla 271°, 51° -100° olarak belirlenmiştir. Depremin kırılma süreci yaklaşık 3 sn olarak belirlenmiştir.
Kırılma hızı 2.5 km/sn ve iki yönlü olarak düşünülecek olursa toplam kırılma boyu yaklaşık 15 km olduğu tahmin
edilebilir. Telesismik cisim dalgalarının sonlu fay modellemesi sonucunda Kütahya-Simav depreminin fay düzlemi
boyutlarının 15 x 10 km olduğu tespit edilmiştir. Ancak, fay düzlemi boyunca sismik moment serbestlenmesinin
oldukça heterojen olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlar, faylanmanın biri normal diğeri oblik (sağ yönlü
doğrultu atım bileşeni içeren normal) iki fay segmenti üzerinde meydana geldiğini göstermektedir. Ana şoktan
sonra bölgede büyüklükleri 1 ≤ Ml ≤ 5 arasında değişen yoğun bir artçı şok etkinliği gözlenmiştir. Depremin nokta
kaynak çözümü sonucunda 2011 Kütahya-Simav (Mw=5.8) depreminin tek bir şoktan meydana geldiği ve farklı
sismoloji merkezlerinin faylanma çözümü ile uyumlu olduğu ancak büyüklük ve derinlik hesaplamalarında farklılıklar
olduğu görülmüştür. Bölgede ana şok sonrası bozulan gerilme dengesi, devam eden artçı şok etkinliği ile
tekrar eski haline gelmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 17, 2013 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 25 Issue: 1 |