Toplumsal hayatta eşit şartlara ve fırsatlara sahip olmayan bu sebeple de dezavantajlı grup olarak bilinen çocuk, genç, kadın, engelli, yaşlı, yoksul, kimsesiz ve işsizler, etnik kimlik, cinsiyet, göçmenlik vb. nedenlerle toplumdan dışlanmış kesimlerin sosyal sorunlarını çözümlemeye yönelik hizmetler olarak da ifade edilen sosyal belediyecilik hizmetleri, halka en yakın birim olan belediyeler tarafından özellikle 5393 sayılı kanunun kabul edilmesiyle daha bir hassasiyetle yerine getirilmeye başlanmıştır. Sosyal belediyecilik, kentlerde zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan bütün dezavantajlı kesimlerin günlük ve zorunlu ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hizmetleri kapsayan belediyecilik anlayışını ifade etmektedir. Dünya’daki Covid-19 pandemisiyle mücadele sürecinde özellikle dezavantajlı gruplar için yapılan sosyal belediyecilik faaliyetleri daha fazla önem kazanmıştır. Çünkü bu salgın sürecinden en fazla etkilenen kesim yine dezavantajlı gruplar olmuştur.
Çalışmada sosyal belediyecilik faaliyetleri; dezavantajlı gruplara yönelik olarak yapılan sosyal hizmetler ve yardımlar olarak sınırlandırılmıştır. İncelenen büyükşehir belediyelerinin sosyal belediyecilikle ilgili faaliyetleri belediyelerin sosyal belediyecilikle ilgilenen birimler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu durumda dezavantajlı gruplar açısından sosyal belediyecilik faaliyetlerinin incelenmesi çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, 2014’de yürürlüğe giren 6360 sayılı kanunla büyükşehir statüsüne kavuşmuş olan TR 32 bölgesinin (Aydın, Muğla ve Denizli) büyükşehir belediyelerinin Covid-19’la mücadelede dezavantajlı kesimlere yaptığı sosyal belediyecilik faaliyetlerini son dönemdeki stratejik plan ve faaliyet raporları çerçevesinde doküman analizi yöntemiyle incelenmektir. Covid-19’la mücadele sürecinde sosyal belediyecilik kapsamında dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarını gözeten, hizmet memnuniyetini üst düzeye çıkarmak için çabalayan büyükşehir belediyeleri olduğu tespit edilmiştir.
Children, young, women, disabled, elderly, poor, homeless, unemployed, ethnic identity, gender, immigration, etc., who don’t have equal conditions and opportunities in social life, are known as disadvantaged groups. Social municipality services, which are expressed as services for social problems of those who are excluded from society due to reasons, have started to be carried out sensitively by municipalities, which are closest units to public, especially adoption of law 5393. Social municipality refers to the understanding of municipality that includes meeting the daily and compulsory needs of all disadvantaged segments who try to survive in difficult conditions in cities. Covid-19 in world social municipality activities especially for they have gained more importance. Social municipality activities, ıt’s limited to social services and aids for “disadvantaged groups”. Social municipality activities of metropolitan municipalities were evaluated within framework of social municipality units of municipalities. Examining social municipality activities in terms of they constitutes subject of study. This study’s aim is to evaluate the social municipality activities of the metropolitan municipalities of the TR 32 region (Aydın, Muğla and Denizli), which gained the metropolitan status after 2012, to the disadvantaged in the fight against Covid-19, with the document analysis method within the framework of the recent strategic plan and activity reports. Within scope of social municipality, they take care of needs of they and strive to maximize service satisfaction.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Original Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 13, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |