Hasan Ali Toptaş, eserlerinde toplum tarafından ötekileştirilmiş karakterlere sık sık yer verir. Yazarın kendi hayatının ve hatta yazarlığının önemli bir noktasını oluşturan öteki olma durumu bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Farklılığın nasıl yorumlandığı ve insanların, bu yorum doğrultusunda sosyal ilişkilerinde farklı bireyleri nasıl konumlandırdığı eserdeki karakterler ve olay örgüsü yoluyla açıklanacaktır. Romanda, farklı bir özelliğe sahip, acı çeken, yalnız ve çaresiz bir aileye akın akın gelen kalabalığın gösterdiği acımasızlık, kişinin mahremiyetine olan saygısızlık konu edilir. İnsan bedeninin sömürülmesi ve acıya duyarsızlık da alt metinler olarak belirginleşir. Yazarın, titizlikle işleyerek masalsı bir dünyaymış gibi sunduğu bu romanın konusu, günümüz sorunlarına tutulan bir ayna gibidir. Bu aynada yazar okuyucuya giderek yozlaşan bir topluma uyum sağlayamayan, uysallaşamayan, uyuşamayan ötekilerin görüntüsünü sunar. Her şeyin herkesin gözü önünde olmasına rağmen kimsenin yardım eli uzatmaması ve herkesin acıya karşı kayıtsız bir tutum sergilemesi göze çarpar. Olay örgüsüne paralel ele alınan analiz sonucunda çalışma, toplumun kültüre dayalı ötekileştirme yöntemlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Hermeneutikten faydalanılarak eserde toplumun farklı olarak adlandırdığı kişilerin mahremiyetini yok sayarak ve onları seyir malzemesi konumuna getirerek ötekileştirildiği sonucuna varılmıştır.
Hasan Ali Toptaş includes in his works characters who are outcasted by society. The sense of being of the otherness, which constitutes an important part of the author's own life and authorship, is the starting point of this study. The characters in this work explain how the concept of difference is interpreted as well as how people tend to position these different individuals within their network of social relations in line with this interpretation. In the novel, the ruthlessness shown by the flocking crowd to a marginalized family suffering from desperation, and the disrespect for the privacy of the person are the subjects. The exploitation of the human body and insensitivity to pain also appear as sub-texts. The theme of this novel, which the author presents as a fairy-tale world through poetic elaboration, is like a mirror of today’s dilemma. In this mirror, the writer shows the reader the frame of those who cannot adapt, tame, and/or do not agree with an increasingly corrupt society. This is noteworthy that although everything is in front of everyone, no one should lend a helping hand, and everyone should have an indifferent attitude towards pain. As a result of analysis discussed in parallel with the storyline work, society's culture-based methods othering. By hermeneutics, it has been concluded that the society in the novel marginalizes the people whom the society calls different by ignoring their privacy and making them a viewing material.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |