Yaşam, ölüm ve ıstırap çekme kavramlarını anlamlandırma, umut etme,
ilahî bir güç ile ilişki kurma bireyi hayata bağlayan temel değerlerdendir. En acı
ve zorlu durumlarda anlam arayışı, kutsal olana ve kâinata bağlı olma hissi olarak
tanımlanabilen maneviyat bütüncül sağlık anlayışının vazgeçilmez bir parçasıdır.
Bireyi bir bütün olarak değerlendiren bu anlayış her bireyin manevi boyutunun
olduğunu vurgular. Bu boyut, yaşamı tehdit eden istenmedik ve beklenmedik
durumlarda stres yaşayan bireylerde, karşılanması gereken manevi gereksinimleri
ortaya çıkarmaktadır. Bu gereksinimler özellikle içinde bulunduğu durumu
anlamak, kavramak isteyen, karşılaştığı sorunlar ile de baş etmede ve öz bakım
gereksinimlerini karşılamakta zorluk yaşayan engelli ve yaşlı bireylerde daha
fazla yaşanmaktadır. Yaşlı bireyin ölümün yaklaştığını düşünmesi, bedenindeki
değişiklikler, çalışamamaya bağlı gelirde azalma, aile ve toplum içindeki
rollerinin azalması, yakınlarının kaybı, yalnızlık, kronik hastalıklar yaşaması,
engelli bireyin ise bedensel ve zihinsel davranışları yerine getirmedeki sınırlılıklar
ile karşılaşması yalnızlık duygularının gelişmesine, yaşama anlam ve değer katan,
inançlarının olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Yaşam kalitesinin
azalmasına neden olan bu durum, yaşlı ve engelli bireylerde manevi destek
ihtiyacını ortaya çıkartmaktadır. Yaşlı ve engelli bireylerin desteklenmesinde
sağlık profesyonellerine önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu derlemede, yaşlı
ve engelli bireyin manevi gereksinimlerinin belirlenmesinde ve karşılanmasında
sağlık profesyonellerinin sorumluluğunu literatür ışığında tartışmak amaçlandı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 13 |