Objectives: Laboratory diagnosis of hepatitis C virus (HCV) infection is based on the detection of anti-HCV antibodies by enzyme immunoassay (EIA) or chemiluminescence immunoassay (CIA) techniques. However, a consensus related to the problem of low titer (Serum/Cut-off; S/C= 1.0) anti-HCV antibodies is still lacking. The study attempts to evaluate the clinical status of the patients with low titer anti-HCV antibodies detected by third generation anti-HCV tests during February 2013- May 2014 retrospectively. Methods: Serum samples were studied by Advia Centaur XP autoanalyser (Bayer-Siemens, Germany) for anti-HCV, and line immunoassay (Inno-LIATM HCV Score, İnnogenetics, Belgium) for anti-HCV confirmatory test, Cobas AmpliPre/Cobas AMPLICOR HCV Test (Roche diagnostics, Switzerland) for HCV RNA. Results: A total of 55.631 serum samples were studied, and 55 of them were anti-HCV positive of which with low antibody levels (sample/cutoff [S/CO]). S/CO values ranged from 1.15 to 6.15. Seventeen (31%) of patients who have low antibody levels were defined as positive and 2 (4%) patients were intermittent and 36 (65%) patients were negative with line immunoassay. HCV-RNA was not detected in any of the samples. Conclusions: It is thought that antibody positivity must be verified in cases of recurrent reactivity when considering the cost-effectiveness of molecular tests. In the study was concluded that the use of molecular tests would be appropriate diagnosis, and the effectiveness of treatment if necessary after evaluation of patients with biochemical analysis. J Clin Exp Invest 2014; 5 (4): 553-556
Amaç: Hepatit C virüsü (HCV) enfeksiyonlarının laboratuvar tanısında, anti-HCV antikorlarının enzim immun assay (EIA) veya kemilüminesans immün yöntemler ile saptanması dünyada ve ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak rutin tanı laboratuvarlarında ciddi sorun oluşturan anti-HCV testlerinde sınır değerine (Serum/Cut-off; S/C= 1,0) yakın pozitif sonuçların elde edilmesi konusunda ortak bir yaklaşım geliştirilmemiştir. Bu çalışmada, Şubat 2013-Mayıs 2014 tarihleri arasında üçüncü jenerasyon anti-HCV testleri ile âdüşük titrede pozitifâ olarak saptanan hastaların retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Serum örnekleri anti-HCV açısından Advia Centaur XP (Bayer-Siemens, Germany) otoanalizörü ile, anti-HCV doğrulaması line immunoassay (Inno-LIATM HCV Score, İnnogenetics, Belçika) ile, HCV RNA testi ise COBAS AmpliPrep/COBAS AMPLICOR HCV Test (Roche, İsviçre) ile çalışılmıştır. Bulgular: Toplam 55.631 serum örneği incelenmiştir. Bunların 55 (%0,10)\'i anti-HCV düşük pozitiftir (sample/cutoff [S/CO]). S/CO değerleri 1,15-6,15 arasında değişmektedir. Düşük pozitiflik saptanan hastaların 17\'si (%31) line immunoassay ile pozitif, 2\'si (%4) şüpheli, 36 hasta (%65) negatif olarak tanımlanmıştır. Düşük pozitif ve line immunoblot test pozitif örneklerin hiçbirisinde HCV-RNA saptanmamıştır. Sonuç: Moleküler testlerin maliyet etkinliği düşünüldüğünde, tekrarlayan reaktiflik durumlarında antikor pozitifliğinin doğrulanması gerektiği düşünülmüştür. Sonrasında gerekirse, biyokimyasal analizlerle birlikte hasta değerlendirildikten sonra tanı, takip ve tedavi etkinliği için moleküler testlerin kullanılmasının uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 5 Issue: 4 |