Sosyal güvenlik sisteminin önemli bir parçası ve tamamlayıcısı olan bireysel emeklilik sistemleri, bireylere asgari hayat standardı sağlayarak, bireylerin hastalık, yaşlılık ve kaza gibi durumlarda rahat etmesini sağlamaktadır. Bireysel emeklilik sistemleri bir yandan bireylerin sosyal güvenlik ihtiyaçlarını karşılamakta, diğer yandan bireylerin ödedikleri katkı paylarını bir havuz içerisinde biriktirerek bireysel emeklilik yatırım fonlarını oluşturmaktadırlar. Bireysel emeklilik yatırım fonları, bireysel emeklilik şirketlerinin bünyesinde, katılımcıların ödedikleri katkı paylarının bir havuzda toplanarak, emeklilik döneminde katılımcılara fayda sağlamak amacıyla profesyonel portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilmesi suretiyle oluşturulan fonlardır. Bireysel emeklilik yatırım fonları, vadeli mevduat ve katılma hesabı, borçlanma araçları, repo ve ters repo işlemleri ile ortaklık payları, kıymetli madenler, türev araç işlemleri ile varantlar ve kira sertifikaları gibi finansal araçlardan oluşan portföye yatırım yapmaktadırlar. Uzun vadeli tasarrufların bireysel emeklilik yatırım fonları aracılığıyla ekonomiye aktarılmasında vergisel teşvikler büyük rol oynamaktadır. Dünyada çok uzun zamandan beri var olan bireysel emeklilik yatırım fonları, günümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde tasarrufların büyük bir kısmını oluşturmakta ve ülke ekonomilerinin ihtiyaç duyduğu uzun dönemli kaynak ihtiyacını karşılamaktadır. Ülkemizde ise bireysel emeklilik yatırım fon uygulamaları 2003 yılından itibaren başlamış ve kısa zamanda gelişme göstererek varlık değerlerini ve fon adetlerini artırmıştır. Bireysel emeklilik yatırım fonları sayesinde, ekonomiye ve finansal piyasalara uzun vadeli fon akışı sağlanmaktadır. Böylece kamunun, özel sektörün ve finansal piyasaların kaynak ihtiyacı giderilebilmekte, ülkenin sahip olduğu tasarruflar artmakta, sermaye piyasaları gelişmekte, istihdam artmakta, bütün bunların sonucunda ülkenin gelişmişlik derecesi de artmaktadır. 1. GİRİŞ Temel amacı, bireyleri hastalık, kaza, yaşlılık gibi durumlarda korumak ve bireylere asgari yaşam düzeyi sağlamak olan sosyal güvenlik sistemleri, ülkelerde yaşanan krizler, politik ve sosyal faktörler nedeniyle zaman içerisinde işlevlerini tam olarak yerine getiremez hale gelmiş ve yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu süreç içerisinde pek çok ülkede bir takım yasal düzenlemeler yapılmış, devlet tarafından sürdürülen sosyal güvenlik kurumlarına ilave olarak bireysel emeklilik sistemleri geliştirilmiş ve bu sistemler içerisinde faaliyette bulunan bireysel emeklilik şirketleri kurulmuştur. Dünyada uzun zamandan beri var olan ve ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin yükselmesine katkıda bulunan bireysel emeklilik şirketleri, ülkemizde 2001 yılında yapılan yasal düzenleme ile faaliyete geçmiştir. Bireysel emeklilik şirketlerinin faaliyete geçmesiyle birlikte, 2003 yılında söz konusu şirketler bünyesinde bireysel emeklilik yatırım fonları oluşturulmuştur. Bu çalışma 13. Ulusal İşletmecilik Kongresi’nde “Bireysel Emeklilik Yatırım Fonları” adıyla sunulan bildirinin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulmuştur. 8-‐10 Mayıs 2014 Kemer/Antalya, V.2, pp.1427-‐1438 Bireysel emeklilik yatırım fonları, bireysel emeklilik şirketlerinin bünyesinde, katılımcıların ödedikleri katkı paylarının bir havuzda toplanarak, emeklilik döneminde katılımcılara fayda sağlamak amacıyla profesyonel portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilmesi suretiyle oluşturulan fonlardır. Söz konusu fonlar, piyasalara uzun dönemli kaynak aktarılmasını sağlayarak, kamunun borçlanma ihtiyaçlarını gidermekte, ülkenin tasarruf eğilimini artırmakta, finansal piyasaların ve ülke ekonomisinin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Çalışmamızın ikinci bölümünde bireysel emeklilik yatırım fonları ele alınmakta ve dünyada bireysel emeklilik fonlarının gelişimi, Türkiye’de bireysel emeklilik yatırım fonlarının gelişimi, türleri, portföylerinin yönetimi, vergilendirilmesi ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde bireysel emeklilik yatırım fonlarının, finansal piyasalar üzerinde yarattığı etkilerden bahsedilmekte ve dördüncü bölümde genel bir değerlendirme ile çalışma sonlandırılmaktadır. 2. BİREYSEL EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI Dünya nüfusunun giderek yaşlanması ile birlikte gelecekte emekli olacakların sayısı artarken, doğum oranının azalması sonucu mevcut emeklileri finanse edecek genç nüfusun azalması, toplanan katkı payı veya primlerin verimli bir şekilde değerlendirilememesi gibi çeşitli nedenlerden dolayı, devlet tarafından sunulan sosyal güvenlik sistemleri işlerliğini kaybetmiş ve ülkeler sosyal güvenlik sistemlerini iyileştirme yolunda yeni arayışlara yönelmek zorunda kalmışlardır. Bu tür kaygılardan dolayı uygulanan sosyal güvenlik reformları sonucunda, dünyada genel olarak 3 basamaklı sosyal güvenlik sistemlerinin oluştuğu görülmektedir. Birinci basamakta, devlet tarafından sağlanan sosyal güvenlik sistemleri, ikinci basamakta mesleki emeklilik sistemleri, üçüncü basamakta ise bireysel emeklilik sistemleri yer almaktadır. Devlet tarafından sağlanan sosyal güvenlik sistemleri, katılımın zorunlu olduğu, gelirin yeniden dağıtılması esasına göre, çalışanlardan toplanan primlerin, eş zamanlı olarak emeklileri finanse etmek için kullanıldığı sistemlerdir. Mesleki emeklilik sistemleri, işveren ve çalışanlardan belirli esaslar dahilinde toplanan katkıların işverenler tarafından çalışanları yararına oluşturulan fonlarda değerlendirilmesine dayanan işveren bazlı emeklilik sistemleridir (Soylu, 2004). Bireysel emeklilik sistemleri ise, katılımcıların emekliliğe yönelik tasarruflarını artırmak ve emeklilikte ek gelir sağlamak amacıyla kurulan, özel şirketler tarafından yönetilen prime dayalı sistemlerdir (Ulusoy, 2013). Emeklilik yatırım fonları vasıtasıyla gerçekleştirilecek olan birikim temeli üzerine kurulan bireysel emeklilik sisteminin en önemli öğelerinden biri, bireysel emeklilik yatırım fonlarıdır (Korkmaz vd., 2007). Hem Türkiye’de hem de dünyada bireysel emeklilik sisteminin temel uygulama aracı olan ve sistemin bel kemiğini oluşturan (Oktayer ve Oktayer, 2007) bireysel emeklilik yatırım fonları, çalışanların çalışma hayatı boyunca elde ettikleri gelirden tasarruf ederek, emeklilik döneminde sürdürülebilir bir hayat düzeyi sağlamalarına imkân tanıyan ve şartları önceden belirlenmiş bir emeklilik planı çerçevesinde işverenler, çalışanlar veya her iki grubun da düzenli olarak yaptıkları katkıların bir fonda toplanarak, profesyonel portföy yönetim ilkeleri çerçevesinde yatırıma yönlendirildiği kurumsal yapılar olarak tanımlanmaktadır (DPT, 2001).
Private pension systems which are one of the important and essential parts of the social security system provide subsistence level to individuals and make oneself comfortable in situations such as sickness, old age and accident. Private pension systems, one the one hand satisfy social security needs, one the other hand constitute private pension funds gathering individuals’ contributions in a pool. Private pension funds are funds managed by professional portfolio management companies in order to benefit to participants during the retirement period, gathering in a pool contributions paid participants within private pension companies. Private pension funds invest portfolio which consists of cash, bank deposit, participation account, public bond, corporate bond, treasury bill, commercial bill, repo, reverse repo, stocks, derivative products, warrants and lease certificates. Taxation incentives play an important role transferring long term savings to economy by means of private pension funds. Private pension funds which exist in world for a long time, in today consists of large part of savings and satisfies long term resource requirement especially in emerging countries. In our country, private pension fund practices have started from 2003 and increased asset values and number of fund growing in a short span of time. Long term fund flow is raised to economy and financial markets by means of private pension funds. In this way, resource requirement of public sector, private sector and financial markets is satisfied, increase country’s savings, improve capital markets, increase employment and as a result of all these the level of country’s development increases. Year: 2014 Volume: 1 Issue: 3 BİREYSEL EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ YAPISAL BİR ANALİZİ
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | September 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 1 Issue: 3 |
Journal of Economics, Finance and Accounting (JEFA) is a scientific, academic, double blind peer-reviewed, quarterly and open-access online journal. The journal publishes four issues a year. The issuing months are March, June, September and December. The publication languages of the Journal are English and Turkish. JEFA aims to provide a research source for all practitioners, policy makers, professionals and researchers working in the area of economics, finance, accounting and auditing. The editor in chief of JEFA invites all manuscripts that cover theoretical and/or applied researches on topics related to the interest areas of the Journal. JEFA publishes academic research studies only. JEFA charges no submission or publication fee.
Ethics Policy - JEFA applies the standards of Committee on Publication Ethics (COPE). JEFA is committed to the academic community ensuring ethics and quality of manuscripts in publications. Plagiarism is strictly forbidden and the manuscripts found to be plagiarized will not be accepted or if published will be removed from the publication. Authors must certify that their manuscripts are their original work. Plagiarism, duplicate, data fabrication and redundant publications are forbidden. The manuscripts are subject to plagiarism check by iThenticate or similar. All manuscript submissions must provide a similarity report (up to 15% excluding quotes, bibliography, abstract and method).
Open Access - All research articles published in PressAcademia Journals are fully open access; immediately freely available to read, download and share. Articles are published under the terms of a Creative Commons license which permits use, distribution and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited. Open access is a property of individual works, not necessarily journals or publishers. Community standards, rather than copyright law, will continue to provide the mechanism for enforcement of proper attribution and responsible use of the published work, as they do now.