Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ), tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik ve sosyal kalkınmada önemli bir işleve sahiptir. Üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama yaptıkları katkılar yanında, ülkenin dört bir tarafına yayılmış olmaları nedeniyle bölgesel kalkınmada da vazgeçilmez bir rol oynamaktadırlar. Bunca önemli konumlarına rağmen KOBİ’ler, gerek kendi yapılarından gerekse de dış çevreden kaynaklanan sorunlar nedeniyle yıllardır büyük sıkıntılar yaşamakta, kendilerinden beklenen verimliliği sağlayamamaktadır. Yüksek büyüme potansiyeline sahip KOBİ’lerin sorunlarının başında finansman sorunu gelmektedir. Bu çalışmada KOBİ’lerin sermaye yapısının üzerinde durulmakta ve sermaye yapısının ölçeğe ve faaliyet gösterdikleri sektöre göre farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmaktadır. Çalışmada KOBİ’lerin faaliyetlerini ve yatırımlarını finanse ederken ne oranda özsermaye kullandıkları üzerinde durulmuştur. Çalışmada ölçekler arası ve sektörler arası sermaye yapısı ortalamaları arasındaki farkın mevcut olup olmadığının tespiti ve var ise bu mevcudiyetin nasıl olduğu ANOVA yöntemi kullanılarak tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara göre; mikro ölçekli KOBİ’lerde küçük ölçekli KOBİ’lere göre özsermaye yoluyla finansmana daha fazla başvurulduğu, bununla birlikte KOBİ’lerin faaliyet gösterdikleri sektörlere göre sermaye yapılarının farklılaşmadığı görülmüştür. Year: 2014 Volume: 1 Issue: 3 1. GIRIŞ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) tüm dünyada ekonominin dinamik ve sürükleyici unsurlarının başında gelmektedir. İşsizliğin azaltılması ve yeni istihdam alanlarının yaratılmasında oynadıkları rolleri, dengeli ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması ve sürdürülmesine yaptıkları olumlu katkıları ve piyasa koşullarında meydana gelen değişmelere hızlı uyum sağlayabilen esnek bir üretim yapısına sahip olmaları, KOBİ’leri günümüz dünyasında önemli bir konuma yükseltmektedir. İstihdamın ve üretimin büyük bir kısmını sağlayan ve toplam işletmelerin yüzde 95’inden fazlasını teşkil eden KOBİ’ler, sosyo-‐ekonomik faydaları nedeniyle devletler tarafından desteklenmekte ve teşvik edilmektedir. Özellikle ABD, Japonya ve AB üyesi ülkeler, KOBİ’leri ekonomik ve sosyal hayatlarını geliştirmekte önemli bir araç olarak görmektedir. KOBİ’ler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin temel taşlarındandır. KOBİ’ler Türkiye Ekonomisi’ne bir taraftan yatırım, üretim, istihdam, ihracat katkısında bulunmakta, diğer taraftan ülkenin bütün bölgelerine dağılmış olmaları nedeniyle bölgesel kalkınmada önemli rol oynamaktadır. Türkiye Ekonomisi’nin temel direği durumunda olan KOBİ’ler, ülkenin gelecekte de büyümesini sürdürmesinde ve refahını artırmasında kritik bir öneme sahip olacaktır. Türkiye Ekonomisi’nde istihdamın yüzde 78’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini, toplam katma değerin yüzde 57,3’ünü, toplam ihracatın ise yüzde 60,1’ini sağlayan KOBİ’lerin ülke ekonomisi için ne kadar önemli ekonomik birimler olduğu açıktır. KOBİ’ler, Türkiye’deki ekonomik büyümeden, ekonomide esneklik yaratılmasına, Türkiye ile AB arasında köprü kurma hedefinden, istihdamın desteklenmesine kadar birçok alanda önemli bir rol üstlenmektedir. Türkiye’nin dört bir tarafına yayılmış KOBİ’ler gerek kendi yönetsel yapıları, gerekse de dış çevreden kaynaklanan sorunlar nedeniyle oldukça büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Yüksek büyüme potansiyeline sahip KOBİ’lerin sorunlarının başında finansman sorunu gelmektedir. Hem kuruluş aşamasında hem de faaliyetlerini devam ettirirken, özellikle de büyüme dönemlerinde KOBİ yönetici ve sahiplerinin en çok üzerinde zaman harcadıkları konu, finansmanın ne şekilde sağlanacağı konusudur. Türkiye Ekonomisi’nde oldukça önemli bir yere sahip olan KOBİ’lerin ülke genelinde toplam kredilerden aldıkları pay sadece yüzde 23-‐24 düzeylerindedir. Bu oran, onların faaliyetlerini ve yatırımlarını finanse ederken ne denli zorluk çektiklerinin önemli bir göstergesidir. Bu çalışmada Türkiye Ekonomisi’nin önemli yapı taşlarından olan KOBİ’lerin finansman sorunlarını tespit etmek amaçlanmıştır. KOBİ’lerin faaliyetlerini ve yatırımlarını finanse ederken ne tür kaynaklar kullandıkları ve yaşadıkları finansman sorunlarının neler olduğu üzerinde durulmuştur. Makalede, İstanbul ilinde farklı sektörlerde faaliyet göstermekte olan toplam 924 KOBİ’ye uygulanan bir anket çalışmasının bulguları değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın finans literatürüne en önemli katkısı, Türkiye Ekonomisi’nde vazgeçilmez bir yeri olan KOBİ’lerin en elzem sorununa “geniş bir katılımcı kitlesi”nden elde edilen bulguların ışığında yaklaşıyor olmasıdır. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin mercek altına yatırılması, çalışmanın sonuçlarını genelleştirme imkânı verdiği için makalenin literatüre yaptığı ikinci katkı olarak değerlendirilebilir. KOBİ’lere sermaye yapısı ve finansman sorunu açısından yaklaşan bu çalışmanın bir sonraki bölümünde KOBİ kavramından ve ülke ekonomilerinde KOBİ’lerin öneminden bahsedilmiştir. Üçüncü bölüm, KOBİ’lerin finansman kaynaklarının neler olduğunu ve finansman sorunlarını anlatan bölümdür. Dördüncü bölümde çalışmamızın esasını oluşturan, İstanbul ilinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lere uygulanan anket çalışmasının bulguları değerlendirilmiştir. Son bölüm sonuç ve önerilerin yer aldığı bölümdür. 2. KOBİ KAVRAMI VE KOBİ’LERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMLERİ KOBİ’ler bazı farklı özellikleri nedeniyle büyük işletmelerden ayrılmaktadır. Hukuki açıdan herhangi bir ayrım yapmaya gerek olmasa da, ekonomik açıdan bakıldığında KOBİ’ler için bir tanımlama yapılması gerekliliği doğmaktadır. Bu tanımlamalar ülkeden ülkeye ve bazen de KOBİ’lerle bağlantısı olan kuruluşlara göre farklılık arz etmektedir. Bu farklılıklar daha ziyade ülke ekonomilerinin büyüklüğüne bağlı olarak değişmekte, KOBİ tanımları tüm tarafların kendi önceliklerini yansıttığından ortak bir KOBİ tanımı etrafında birleşilememektedir. KOBİ kavramının tanımlanması, taşıdığı ekonomik önem nedeniyle birtakım ölçütleri dikkate almayı gerektirmektedir. Bunlardan bazıları ekonomik düzey, sanayileşme düzeyi, kullanılan teknoloji, pazarın büyüklüğü, çalışan sayısı, faaliyette bulunulan sektör, üretilen malın özellikleridir (Çelik, 2007:5). Bu ölçütler başlıca iki ana kriter altında toplanmaktadır. Bunlardan biri nitel, diğeri ise nicel kriterlerdir. KOBİ tanımlarında genellikle nicel kriterlerden faydalanılmaktadır. Bunun nedeni nicel kriterlerin daha kolay ölçülebilmesi ve objektif sonuçlar vermesidir. KOBİ tanımlarında kullanılan başlıca nicel kriterler personel sayısı, satış tutarı, aktif büyüklüğü, makine sayısı, makine parkı değeri, kâr hacmi, kapasite tutarı ve pazar payı olarak sıralanalabilir. Nicel kriterlerin destekleyicisi olan nitel kriterleri ise şu şekilde sıralamak mümkündür: Yönetimin bağımsız olması, işletmenin faaliyetini yerel pazarda sürdürmesi, işletme sermayesinin tamamının ya da bir bölümünün işletme sahibine ait olması, işletmenin faaliyet alanının küçük olmasıdır (Yalçın, 2006:4). Ülkeler bazında ağırlıklı olarak sayısal ölçütler üzerinden hareket edilerek yapılan sınıflandırmalar, sayısal olmayan ölçütlerle desteklenerek KOBİ tanımı elde edilmeye çalışılmaktadır. Ülkeler ekonomik durumlarını, gelişmişlik düzeylerini, işletme ve sektör yapıları ile ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kendi tanımlarını oluşturmuşlardır. KOBİ tanımları yapılırken çalışan sayısı, bilanço büyüklüğü, ciro gibi kriterlerin biri veya birkaçı kullanılabilmektedir. Türkiye’de KOBİ’ler, 250 kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilanço toplamı 25 milyon Türk Lirası’nı aşmayan ve mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca "KOBİ" olarak adlandırılan ekonomik birimlerdir. Sermayesinin veya oy haklarının yüzde 25’inden fazlası kamu kurum veya kuruluşunun kontrolünde olan işletmeler, bu limitlerin içinde olsalar bile KOBİ sayılmamaktadır. Hesaplarının kapanış tarihinde işletme sınıfları ve KOBİ vasfı belirlenirken, esas alınan kriterlerden herhangi birini takip eden iki hesap döneminde de kaybeden veya aşan işletmelerin sınıf değiştireceği ya da KOBİ vasfını kaybedeceği hükmü getirilmiştir. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik, 2005/9617, Madde.4
Small and Medium Sized Enterprises (SMEs) operating in Turkey have a crucial role in economic and social development of the country. SMEs are one of the vital players of the economic life by making contributions to the production, investment, export and employment figures of Turkey. Besides, SMEs have an important function in the regional progress as they spread all around the country. However, SMEs are not efficient enough in their operations as they have many problems causing from internal processes and external factors. One of the important problems faced by SMEs is the financing problem. In this paper, our subject is to determine the capital structures of SMEs and the differentiation of the capital structures according to the sizes and sectors of the firms. In this article, empirical results of a survey applied to 816 SMEs operating in Istanbul are evaluated. The differences between the means of the capital structures are tried to detected by using ANOVA methodology. According to the results of the survey, there is a significant difference between the capital structures of micro and small sized enterprises. Micro sized enterprises finance their operations with more equity compared to small sized firms. However, there is found to be no significant differentiation of capital structures according to the sectors of SMEs. TÜRKİYE’DE KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELERİN SERMAYE YAPISI VE ÖLÇEK VE SEKTÖRE GÖRE SERMAYE YAPISININ FARKLILAŞMASI: İSTANBUL’DA FAALİYET GÖSTEREN KOBİ’LERE UYGULANAN BİR ANKET ÇALIŞMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | September 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 1 Issue: 3 |
Journal of Economics, Finance and Accounting (JEFA) is a scientific, academic, double blind peer-reviewed, quarterly and open-access online journal. The journal publishes four issues a year. The issuing months are March, June, September and December. The publication languages of the Journal are English and Turkish. JEFA aims to provide a research source for all practitioners, policy makers, professionals and researchers working in the area of economics, finance, accounting and auditing. The editor in chief of JEFA invites all manuscripts that cover theoretical and/or applied researches on topics related to the interest areas of the Journal. JEFA publishes academic research studies only. JEFA charges no submission or publication fee.
Ethics Policy - JEFA applies the standards of Committee on Publication Ethics (COPE). JEFA is committed to the academic community ensuring ethics and quality of manuscripts in publications. Plagiarism is strictly forbidden and the manuscripts found to be plagiarized will not be accepted or if published will be removed from the publication. Authors must certify that their manuscripts are their original work. Plagiarism, duplicate, data fabrication and redundant publications are forbidden. The manuscripts are subject to plagiarism check by iThenticate or similar. All manuscript submissions must provide a similarity report (up to 15% excluding quotes, bibliography, abstract and method).
Open Access - All research articles published in PressAcademia Journals are fully open access; immediately freely available to read, download and share. Articles are published under the terms of a Creative Commons license which permits use, distribution and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited. Open access is a property of individual works, not necessarily journals or publishers. Community standards, rather than copyright law, will continue to provide the mechanism for enforcement of proper attribution and responsible use of the published work, as they do now.