Dil kavramı, bilimsel kaynaklar içerisinde farklı yönlerini ifade edecek şekilde tanımlamalara tabi tutulmuştur. Bu kavramın politik süreçlerin konusu olması ise milliyetçilik anlayışı ile beraber gelişmiş ve özellikle devletlerin kendi siyasi birimleri içerisinde bulunan halk kitlelerini bir arada tutmaları adına bir enstrüman olarak kullanılmıştır. Meseleye Türkiye özelinde bakıldığında ise, önceleri sadece topluma yaygınlaştırma çerçevesinde ele alınmış iken, yirminci yüzyıl ile beraber, millet tanımlaması içerisinde kendisine yer bulmuş ve kültürel devrimlerin bir parçası olarak ele alınmıştır. Bu noktada ortaya çıkan devrimlere muhafazakâr ve dini çevrelerin büyük tepki vermiştir. Bu konuda devletin uyguladığı politikalara karşı, dini çevreler de bir politika belirlemiş ve kendilerine özgü bir yol tutturmuşlardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 22, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 2 Issue: 1 |