Toplum genelinin; eğitim, istihdam, sermaye, sağlık, bilgi ve toplum desteği gibi kaynaklara erişiminin serbest olmasına karşın, bazı bireylerin çeşitli nedenlere bağlı olarak kaynaklara erişiminin kısıtlanması durumu dezavantajlılık olarak ifade edilmektedir. Bununla beraber yaş, cinsiyet, eğitim, istihdam halinde olup olmama hali, mekânsal nedenler ve topluma özgü kriterler bazı bireyleri dezavantajlı grup içerisine dahil olmasına neden olmaktadır. Dezavantajlı grupların sınıflandırılması konusunda evrensel bir uzlaşı bulunmamakta ve toplumsal, iktisadi ve kültürel bakış açılarına göre, ülkeden ülkeye farklılaşmaktadır. Bu çerçevede çocuklar, gençler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, eşcinseller veya azınlıklara yönelik ayrımcı tutumlar bireylere dezavantajlılık özelliği kazandırmaktadır. Yoksulluk dezavantajlılığın en temel özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Dezavantajlı grup içerisinde yer alan bireyler sahip oldukları özellikler (cinsiyet, yaş, ırk vb.) ve birçok etkene bağlı olarak yoksulluğu farklı şekillerde yaşamakta ve sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de dezavantajlı olarak belirlenen grupların yoksulluklarını ele alarak rapor ve istatistikler yardımıyla literatüre katkı sağlamaktır. Çalışmada yoksulluk ve dezavantajlılık kavramları açıklanmış ve dezavantajlı grupların kimlerden oluştuğu ifade edilmiştir. Son olarak çalışmanın ana konusunu oluşturan dezavantajlı gruplar içerisinde yer alan; kadın, çocuk, yaşlı, engelli ve eski hükümlü yoksulluğu, TÜİK, Eurostat verileri, UNICEF raporları ve güncel araştırma raporları yardımıyla değerlendirme yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 1 |