Psychiatric hospital gardens should be designed as Open Space Therapy Units to provide contributions on treatment process. However assessment of recuperative effects of these units on patients is not easy. The researchers state that so many resources (Ulrich, 1999), elements (Marcus and Barnes, 1999), factors Received: 07.03.2013; accepted: 28.06.20131. GirişHepimiz doğal alanların insanları rahatlattığını, dinlendirdiğini biliyoruz ama hangi tip alanlar hangi ölçüde rahatlatıyor, dinlendiriyor, kendimizi daha dinç zinde hissetmemizi sağlıyor, psikolojik sorunlarımızdan, stresimizden uzaklaştırıyor? Bu soruların cevaplarını hiç birimiz tam olarak bilmiyoruz. Doğal alanlarla ilgili yapılan çalışmalarda genelde doğal alanların görsel değerleri sorgulanmış, rehabilite edici özellikleriyle ilgilenen çalışmalara oldukça az değinilmiştir. Oysa ki günümüzdeki yoğun yaşam şartları insanların terapi sağlayıcı alanlara olan ihtiyacını artırmıştır. Ziyaret edilip vakit geçirildikten sonra kendini gençleşmiş, zinde, tazelenmiş stresinden uzaklaşmış hissettiren alanlar terapi sağlayıcı alan olarak tanımlanmaktadır (Sakıcı, 2009). Hastane ortamı kullanıcıları için kafa karıştırıcı, korkutucu ve stresli ortamlardır. Literatürde hastanelerin çevresinde hastaların kullanması için bir bahçenin mutlaka bulunması gerektiği ve hastalar tarafından kullanıldığı takdirde olumlu sonuçlar doğurabileceği ortaya konulmuştur. Ancak günümüzde hastane bahçelerinin terapi açısından uygun olmamasından ötürü Ruh ve Sinir Hastalıkları hastane bahçelerinin hastaların iyileşmelerinde yeterli etkiye sahip olduğu düşünülmemektedir. Ayrıca mevcut hastane bahçelerinde olmaması gereken birçok özelliği bugün hastanelerimizde görmek mümkündür. Bu tarz yanlışlıklar hastane bahçelerinin olumlu katkılarından çok hastalar üzerinde daha çok olumsuz etki oluşturmaktadır. Bu çalışma ile ortaya konulacak kriterlerin Ruh ve Sinir Hastalıkları hastane bahçeleri düzenlenirken dikkate alınması durumunda bu hastanelerdeki hastaların daha mutlu ve streslerinden uzak bir tedavi süreci yaşayacakları ve bahçenin onların tedavi süreçlerinde rahatlıkla kullanılabileceği açıktır.Psikolojik problemli insanların tedavi süreçlerinde oldukça önemli olduğu bilinen ancak ülkemizde önemi henüz fark edilememiş olan ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinin dış mekanlarının nasıl olması gerektiğini ve bu alanları kullandıktan sonra hastalar üzerinde meydana gelen olumlu etkilerden yararlanabilmek için bu tarz alanların mutlaka amaca uygun ve belirlenen kriterler doğrultusunda düzenlenmesi gerekir.2. Açık Alan Terapi Üniteleri İçin Deneyimsel Kalitelerin BelirlenmesiEğer bahçe stres kaynaklarını hafifleterek stresten kurtulmaya yardımcı oluyorsa, hareket ve egzersizi destekliyorsa (etkinlik çeşitliliği), mahremiyet ve çevresini kontrol edebilme şansı sağlıyorsa (güvenlik, denetim), sosyal iletişimi destekliyorsa (sosyalleşme), olumlu dikkat dağılımı ne çok aşırı ne de çok az, dengeli olacak şekilde bahçede yer alıyorsa (duyusal uyarım) insanlara sağlık veren egzersizler oluşur (Marcus, 2001; Bowers, 2003). Sosyalleştirme, mahremiyet, dolaşma, egzersiz, güneşli ve gölgeli ortamlarda oturma seçenekleri veya keşif gezileri, doğal ortamın oluşturduğu estetik olgular sağlık yapılarının bahçelerinde tedavi edici ortamlar oluşturur (Marcus ve Barnes, 1999).Ulrich (1999) açık alan terapi ünitelerinde dört kaynaktan bahsetmektedir: 1. Gizlilik ve kontrol hissi, 2. Sosyal destek (sosyal iletişim), 3. Fiziksel hareket ve egzersiz, 4. Doğallık ve pozitif dikkat dağıtıcılara. Kontrol: Araştırmalar gösteriyor ki kişinin çevresini kontrol edebilmesiyle, stresiyle baş edebilmesi arasında direkt bir bağ vardır. Kişinin çevresini ve kendi durumunu kontrol edebilme hissiyle cesaretlendirilerek stresinden uzaklaşması sağlanabilir. İnsanın çevresini kontrol edebilmesi, alan çeşitliliği, seçenek üretme, kontrollü kişisel erişilebilirlik, gizlilik olanakları, yol bulma gibi seçenekler sağlanarak arttırılabilir.
Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastane Bahçelerinin hastaların tedavilerinde olumlu katkı sağlayabilmesi
için Açık Alan Terapi Üniteleri şeklinde düzenlenmesi gerekir. Ancak bu alanların hastalar üzerindeki
tedavi sağlayıcı etkilerini değerlendirmek kolay değildir. Araştırmacılar bu tarz alanlarda birçok kaynak
(Ulrich, 1999), eleman (Marcus ve Barnes, 1999), faktör (Kaplan ve Kaplan, 1989), desen (Kaplan ve
diğerleri, 1998) ve bileşenlerin bulunması gerektiğini ortaya koymuşlardır. Açık alan terapi ünitelerinde
bu kavramların hepsinin değerlendirilebilmesi için bu çalışma kapsamında literatür yardımıyla ve
Bowers’ın 2003 yılında, Sakıcı’nın 2009 yılında yapmış olduğu doktora çalışmalarından da yaralanarak
3 deneyimsel kalitede (duyusal uyarım, hareket ve denetim) sentez haline getirilmiş ve bu deneyimsel
kalitelerin alanda sorgulanabilmesi için de 4 peyzaj bileşeni (kapalılık, su, uzamsal görünüm ve materyal)
belirlenmiştir. Ayrıca deneyimsel kaliteler ile peyzaj bileşenlerinin arasındaki ilişkisi net bir şekilde ortaya
konulmuştur. Böylece bir alanın ne ölçüde açık alan terapi ünitesi olabileceğinin belirlenmesinde ve de bir
açık alan terapi ünitesi tasarlanmak istendiğinde barındırması gereken peyzaj bileşenleri ve deneyimsel
kalitelerin nasıl olması gerektiği bu çalışma yardımıyla ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles (Araştırma Makalesi) |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 63 Issue: 2 |