Abstract
Plastik materyalden hazırlanmış kaplar ve ambalajlar gerek ilaç
sanayiinde gerekse diğer sanayi dallarında geniş ölçüde kullanılmaktadır. Buna paralel olarak değişik kimyasal yapıya sahip plastik maddelerle, içlerine konulan ilaç, gıda v.s. maddeleri arasındaki olumsuz
etkileşmeler geniş bir inceleme alanını oluşturmaktadırlar. Bu meyanda ilaçların ambalajlanmasında kullanılan çeşitli plastik maddeler ile ilaçlar arasındaki etkileşmenin bir bölümünü oluşturan sorpsiyon olayını incelemiş ve yayınlamış bulunuyoruz. Yayınlanan çalışmamızla ilişkili olarak bu çalışmada tarım ilaçlarımın saklanması ve depolanmasında kullanılan plastik kapların, öngörüldüğü üzere, pestisitlerle temasından sonra imha edilmeyip, temizlenmeleri
suretiyle yeniden kullanılmaları halinde içlerine konan sulu materyale sorpsiyona uğrattıkları pestisitleri ne oranda desorbe ettiklerinin araştırılması yapılmıştır.
Bu amaçla polietilen, polivinilklorür ve polistiren yapısındaki,
4 çeşıti Türkiye'de üretilen ile 3 çeşiti yurt dışından ithal edilen toplam 7 çeşit plastik ambalaj materyalinin, yine yurt içinde üretilenveya ithal edilen, kullanıma hazır ticari formülasyonlar halindeki,
4 adedi organik klorlu, 8 adedi organik fosforlu yapıda olmak üzere
toplam 12 değişik kimyasal yapıdaki tarım ilacı ile bir yıl süreli temasları halinde ve bu pastiklerin bu tarım ilaçlarını sorpsiyona uğ-
ratmalarını takiben etraflıca temizlenmelerinden sonra 30 gün süre
ile suyla temas etmelerinde, suya desorbe ettikleri pestisit kalıntılarının saptanması yoluna gidilmiştir.
Sonuçta, 7 plastik maddeden polivinilklorür ve polistiren yapı-
sındaki 4 adedinin, değişik kimyasal yapıdaki ve ticari formülasyonları içindeki pestisitlerin, biri hariç, hepsi tarafından tamamen tahrip
edilerek şişme, jelleşme ve erimeye uğrayarak kullanılamaz hale geldiği, polietilen yapısındaki diğer 3 plastik maddenin ise 1 yıl süreyle pestisitlerle temasından sonra etraflıca temizlenmelerini takiben
30 gün süre ile oda sıcaklığında suyla ekstraksiyona tutulduklarında,
organik fosforlu yapıdakilerin daha düşük oranda, organik klorlu
yapıdakilerin daha yüksek oranda olmak üzere pestisitlerin sulu ortama desorbe oldukları görülmüştür. Suya desorbe olan bu pestisit
kalıntıları gıda ve içecekler için saptanan dünya standartlarının çok
üstündedir ve çoğunlukla toksik doz seviyesinde bulunmuşlardır.
Saptanan bu sonuçlara göre özellikle sıvı tarım ilaçlarının saklanmasında ve ambalajlanmasında kullanılabilen plastik materyalin,
daha sonra çok iyi temizlenseler bile gıda maddeleri, içecekler, v.s.
nin muhafazası gibi başka amaçlarla kullanılmalarının çok zararlı
olduğu sonucuna varılmıştır