Kuşadası, Osmanlı Devleti’nin XVI-XVII. yüzyılları boyunca nüfusu ve ticari potansiyeli giderek büyüyen bir liman kentiydi. Osmanlı başkentinin Ayasuluğ kazasına bağlı bu küçük köye olan ilgisi XVI. yüzyılda başladı. Başkent İstanbul’un ihtiyacı olan zeytin, zeytinyağı, sabun, kuru meyveler ve tahılın bir kısmı Aydın sancağından karşılandığı için bu ürünlerin gemilere yükleneceği korunaklı bir limana ihtiyaç duyulmaktaydı. Ayrıca Mısır’ın I. Selim tarafından ele geçirilişinden sonra İskenderiye-İstanbul arasındaki deniz seyrüseferinin önemi giderek artınca, bu güzergâh arasında işleyen gemi trafiği için yine güvenli, korunaklı ve lojistik imkânları olan Kuşadası gibi limanlara ihtiyaç duyulmaya başlamıştır. Her yıl önemli miktarda tahıl, pirinç ve nakit parayı İskenderiye’den İstanbul’a taşıyan Osmanlı gemileri, seyrüseferi açık denize çıkmak yerine genellikle daha güvenli gördükleri kıyıları izleyerek gerçekleştirmekteydiler. Bu rota üzerinde korunaklı limanı, güvenliği sağlayan ve hatırı sayılır bir askeri gücü olan istihkâmı ve zengin hinterlandı ile Kuşadası ideal bir konumdaydı. Kasabanın bu özelliklerini kazanması doğal olarak birdenbire olmamıştı. Kuşadası’nın önce Cerrah Mehmed Paşa’ya, onun ölümü sonrasında da vasiyeti gereği Öküz Mehmed Paşa’ya temlik edilmesi, onun da bir süre sonra kasabada bir han, kule ve liman inşaatına başladığı ve bu yapıların inşasının bitirildiği tarihi olan 1618 yılı, kasabanın gelişimindeki en önemli tarih olmalıdır.
Kusadasi was a city in the XVI-XVII. centuries of the Ottoman Empire. It was a port city whose population and commercial potential grew steadily throughout the centuries. The Ottoman capital’s interest in this small village in the Ayasuluğ district dates back to the XVI th century. It started in the century. Since some of the olives, olive oil, soap, dried fruits and grain needed by the capital Istanbul were met from the Aydin sanjak, a sheltered port was needed where these products could be loaded onto ships. In addition, as the importance of sea navigation between Alexandria and Istanbul increased after the conquest of Egypt by Selim I, safe, sheltered and logistical ports such as Kusadasi began to be needed for the ship traffic operating between this route. Ottoman ships, which carried a significant amount of grain, rice and cash from Alexandria to Istanbul every year, generally carried out navigation by following the coasts, which they considered safer, rather than going to the open sea. Kusadasi was in an ideal location on this route, with its sheltered harbour, fortifications that provided security and a considerable military power, and its rich hinterland. The year 1618 must be the most important date in the development of the town, as Kusadasi was first transferred to Cerrah Mehmed Pasha, and after his death, to Öküz Mehmed Pasha in accordance with his will, and he started the construction of an inn, tower and port in the town, and the date when these structures were completed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Early Modern History (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2024 |
Submission Date | November 1, 2024 |
Acceptance Date | November 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 6 Issue: 2 |