Siber uzayın yaygın kullanımı, güvenlik kavramını önemli ölçüde dönüştürerek hem bireyler hem de devletler için karmaşık ve yeni tehditleri beraberinde getirmiştir. Bu makale, özellikle Türkiye’de siber uzayın yasal olarak düzenlenmesi bağlamında caydırıcılık konusunu incelemektedir. Fiziksel korumadan siber savunmaya doğru güvenliğin tarihsel dönüşümünü ele alarak başlayan çalışma, dijital alanın artık savaşın beşinci boyutu olarak kabul edilmesiyle geleneksel caydırıcılık modelleri açısından oluşturduğu zorlukları tartışmaktadır. Libicki ve Nye tarafından önerilen teorik çerçevelerden hareketle, makalede siber caydırıcılığın uygulanabilirliği; atfedilebilirlik, asimetri ve maliyet dinamikleri gibi sorunlar çerçevesinde ele alınmaktadır. Ayrıca hukuki caydırıcılığın rolü incelenmekte ve siber uzayda etkili bir caydırıcılığın yalnızca ağır yaptırımlarla değil; aynı zamanda hukuki sonuçların kesinliği, zamanında uygulanabilirliği ve icra edilebilirliği ile mümkün olabileceği vurgulanmaktadır. Makale, Türkiye’nin erken dönem reformlardan başlayarak Ceza Kanunu ve Budapeşte Sözleşmesi gibi uluslararası düzenlemelere uyumlu çağdaş yasalara uzanan hukuki ve kurumsal tepkilerini değerlendirmektedir. Türkiye, siber suçların düzenlenmesi konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiş olsa da Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve etkin pişmanlık gibi uygulamalar, hukuki sistemin caydırıcılık kapasitesini zayıflatan temel sorunlar arasında yer almaktadır. Çalışma, siber uzayda güçlü bir caydırıcılık çerçevesi oluşturmak için tutarlı ulusal mevzuat, uluslararası iş birliği ve hukuki normların istikrarlı şekilde uygulanmasının önemine dikkat çekerek son bulmaktadır. Bu makale 2023 yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalında savunulan “Ulusal ve Uluslararası Güvenlik Politikaları Temelinde Dijitalleşme ve Siber Güvenlik: Hukuksal ve Yönetsel Bir Değerlendirme” başlıklı doktora tezinden türetilmiştir.
The widespread use of cyberspace has significantly transformed the concept of security, introducing complex and novel threats to both individuals and states. This article explores the idea of deterrence in cyberspace, particularly focusing on its legal dimensions within Türkiye's regulatory framework. It starts by tracing the historical shift in security from physical protection to cyber defense and discusses how the digital domain, now regarded as the fifth domain of warfare, presents unique challenges to traditional deterrence models. Drawing on theoretical frameworks, particularly those proposed by Libicki and Nye, the article examines the feasibility of cyber deterrence along with the challenges posed by attribution, asymmetry, and cost dynamics. It further investigates the role of legal deterrence, emphasizing that effective deterrence in cyberspace requires more than just severe penalties; it also depends on the certainty, promptness, and enforceability of legal consequences. The article reviews Türkiye's legal and institutional responses, from early reforms to the Penal Code to contemporary laws aligned with international conventions like the Budapest Convention. Despite Türkiye's significant progress in regulating cybercrime, practices such as the Postponement of the Announcement of the Verdict (HAGB) and effective remorse reductions pose key weaknesses that undermine the deterrent capacity of the legal system. The study concludes by asserting the importance of coherent national legislation, international cooperation, and the consistent application of legal norms to establish a strong deterrent framework in cyberspace. This article is derived from the doctoral dissertation titled “Digitalization and Cybersecurity Based on National and International Security Policies: A Legal and Administrative Assessment,” defended in 2023 at Hatay Mustafa Kemal University, Institute of Social Sciences, Department of Political Science and Public Administration.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Cybersecurity Policy |
Journal Section | Vol 7 - Issue 1 - 30 June 2025 [en] [en] |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | May 9, 2025 |
Acceptance Date | June 18, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 Issue: 1 |